1. sınıf tüccarlar kimlerdir örnek ?

Aylin

New member
Senkron Ders Nedir? Modern Eğitimin Dijital Sınavı

Selam forumdaşlar!

Bugün sizlerle eğitim dünyasında son yıllarda sıkça duyduğumuz bir kavramı masaya yatırmak istiyorum: **senkron ders**. Özellikle pandemi döneminde birçoğumuzun hayatına Zoom linkleri, Teams davetleri, Blackboard oturumlarıyla birlikte giren bu ders formatı, aslında eğitim-öğretim süreçlerini kökten değiştiren bir uygulama oldu. Benim de çevremde bu sistemle deneyim yaşayan öğrenciler ve hocalar var; kimisi “valla yüz yüze gibi oldu” derken, kimisi “internet gitti mi ders de bitti” diye espri yapıyor. Gelin biraz verilerle, biraz hikâyelerle, biraz da kültürel farklılıklarla bu konuyu derinleştirelim.

Senkron Dersin Tanımı

En basit haliyle senkron ders, öğretmen ve öğrencilerin aynı anda, aynı platformda çevrimiçi buluşarak gerçekleştirdiği ders demek. Yani öğretmen canlı yayında anlatıyor, öğrenciler anında soru sorabiliyor, tıpkı sınıf ortamındaki gibi etkileşim sağlanıyor. Bu açıdan “eş zamanlılık” senkron dersin en ayırt edici özelliği.

Verilere göre UNESCO’nun 2021 raporunda, dünya genelinde öğrencilerin %70’inden fazlası pandemi sırasında senkron ders deneyimi yaşadı. Türkiye’de ise YÖK’ün açıkladığı verilere göre üniversitelerin %95’i uzaktan eğitim döneminde senkron dersleri aktif kullandı.

Erkeklerin Pratik ve Çözüm Odaklı Yaklaşımı

Erkek forumdaşlarımız bu konuyu daha çok işlevsellik açısından değerlendiriyor:

* “Hocayı canlı görmek, soruyu anında sormak iyi ama kardeşim internet çekmiyorsa neye yarar?”

* “Ders kaydı alınsın, ben sonra hızlandırılmış modda izlerim, hem zaman kazanırım.”

* “Senkron ders güzel ama bence asıl mesele hocanın teknolojiyi ne kadar becerdiği.”

Yani erkeklerin bakış açısında daha çok **zaman, verimlilik ve teknik çözüm** ön planda.

Kadınların Empati ve Topluluk Odaklı Bakışı

Kadın forumdaşlarımız ise konuya daha çok toplumsal bağlar üzerinden yaklaşıyor:

* “Senkron ders sayesinde sınıf arkadaşlarımı görebildim, yalnızlık hissim azaldı.”

* “Hocayla anlık iletişim, dersin bir parçası olduğumu hissettirdi.”

* “Bazen sohbet kısmında yazılanlar bile moral kaynağı oldu.”

Burada ön plana çıkan şey, senkron derslerin **aidiyet ve bağ kurma** duygusunu canlı tutması. Özellikle pandemi gibi izole bir dönemde bu dersler, öğrenciler için psikolojik destek niteliği bile taşıdı.

Gerçek Hayattan Hikâyeler

Bir arkadaşım pandemi sırasında Ankara’da üniversite okuyordu. İnterneti sürekli kesildiği için senkron derste hoca soru sorunca ses gelmiyor, görüntü donuyor, bir anda sistemden atılıyordu. Hocası sonunda ona “sen bizim dersi spiritüel boyutta izliyorsun” diye takıldı.

Başka bir hikâye: Bir öğrenci, kedisi klavyenin üstüne çıkınca mikrofon açıkken “miyav” sesi bütün sınıfa yayıldı. Hoca da “bakın arkadaşlar, bu da dersin maskotu” diyerek derse devam etti. Yani senkron dersler bazen hayatın beklenmedik eğlencelerini de sınıfa taşıyabiliyor.

Küresel Perspektif

ABD’de yapılan araştırmalara göre senkron derslere katılan öğrencilerin %60’ı, asenkron (kayıtlı) derslere göre daha yüksek motivasyon hissetmiş. Uzak Doğu’da ise (özellikle Japonya ve Güney Kore’de) senkron dersler çok disiplinli işleniyor; öğrenciler kamera kapatmıyor, herkes formaliteye uygun davranıyor.

Türkiye’de ise işler biraz daha renkli: Kamera açma konusu neredeyse toplumsal bir tartışma haline geldi. “Hocam kameram bozuk” bahanesiyle aslında pijama üstü, saç baş dağınık halde dersi dinleyen öğrenci kitlesi oluştu.

Yerel Perspektif

Bizim kültürümüzde “öğretmen-öğrenci canlı iletişimi” çok önemli. Senkron ders bu anlamda bizim yapımıza daha uygun oldu. Hocalar da öğrencilerle etkileşim içinde olunca kendilerini daha motive hissetti. Ama köylerde, küçük şehirlerde internet altyapısının yetersizliği yüzünden eşitsizlikler ortaya çıktı. Bir öğrenci büyükşehirde full donanımlı derse girerken, diğeri köyde cep telefonunun çektiği köşeyi bulmak zorunda kaldı.

Senkron Dersin Geleceği

Eğitim uzmanları, senkron derslerin gelecekte hibrit modellerin vazgeçilmez bir parçası olacağını söylüyor. Yani yüz yüze dersler devam ederken, senkron derslerle destekleyici bir yapı kurulacak. Bu da aslında eğitimin daha esnek, daha kapsayıcı olmasına katkı sağlayabilir.

Ama unutmamak lazım: Senkron ders sadece teknolojik bir sistem değil, aynı zamanda bir **öğrenme kültürü** meselesi. Eğer öğretmenler dijital pedagojiyi iyi kullanırsa, öğrenciler de bu modeli benimserse, senkron dersler geleceğin eğitiminde köprü işlevi görebilir.

Son Söz ve Tartışma Çağrısı

Özetle, senkron dersler bir yandan pratik çözümler, verimlilik ve esneklik sunarken, bir yandan da topluluk hissi, aidiyet ve dayanışma yaratıyor. Erkeklerin stratejik ve sonuç odaklı yaklaşımıyla, kadınların empati ve ilişki merkezli bakışını harmanladığımızda görüyoruz ki senkron ders, sadece bir ekran değil, yeni bir sosyal deneyim alanı.

Şimdi merak ediyorum forumdaşlar:

* Sizce senkron dersler gerçekten yüz yüze eğitimin yerini tutabilir mi?

* Katıldığınız senkron derslerde yaşadığınız en komik ya da unutulmaz anı neydi?

* Gelecekte bu derslerin daha verimli olması için neler yapılmalı?

Haydi sözü size bırakıyorum; bakalım forumumuzun kolektif hafızasında senkron dersler nasıl bir yer edinmiş.
 
Üst