Down sendromlu ulusal atletler, ulusal ve memleketler arası tertiplerde elde ettikleri madalyalarla hem ailelerini tıpkı vakitte Türkiye’yi gururlandırdıklarını belirtti.
Özel atletlerden Kardelen Demir, Hilal Zeynep Akçay, Abdullah Emre Kara, Arda Çınaroğlu ve Emre Aşçı, yaptıkları açıklamada, başarılarına yenisini eklemek için çalıştıklarını söylemiş oldu.
Ulusal atletlerden 23 yaşındaki Kardelen Demir, “Küçüklüğümden beri daima burada (eski 19 Mayıs Stadı yerleşkesindeki Atletizm Spor Salonu’nda) spor yapıyorum. Annemle birlikte geliyorum. Hasan Deniz Kalaycı hocamın takviyeleriyle spor yapıyorum. Ulusal atlet oldum. Bugüne kadar 55 tane madalya kazandım.” diye konuştu.
Kardelen, down sendromlulara yönelik, “Her gün spor yapsınlar, dışarı çıksınlar, benim üzere ulusal sportmen olsunlar. Ben spor yapmayı epeyce seviyorum. Herkes spor yapmalı.” tabirlerini kullandı.
Ulusal atlet Hilal Zeynep Akçay (15), 8. sınıfta eğitimine devam ettiğini belirterek, “400 ve 800 metre koşuyorum. Tüm hocalarımızı epeyce seviyorum. Spor yapmayı fazlaca seviyorum. Atletizmde 400 ve 800 metrede Türkiye şampiyonluğum var. 30 madalya kazandım. Koşmayı fazlaca seviyorum. Tüm kardeşlerimin de koşmalarını isterim.” dedi.
Down sendromlu ulusal atletlerden Abdullah Emre Kara (15), severek koştuğunu belirterek, “Hasan Deniz Kalaycı hocamı üzmüyorum. Üç yıldır bu sporu severek yapıyorum. pek epeyce madalya kazandım. Bu sene Antalya’da Türkiye Şampiyonası’nda madalya kazanmayı epeyce istiyorum. Müzik yapıyorum ve büyüdükten daha sonra vokalist de olmak istiyorum.” biçiminde konuştu.
Abdullah Emre, ondan sonrasında kendi güzel üslubuyla bir müzik da seslendirdi.
Özel atletlerden Arda Çınaroğlu (15), hem atletizmi tıpkı vakitte yüzmeyi severek yaptığını belirterek “Sırtüstü ve kelebek yüzüyorum. 15 madalya kazandım.” derken, Emre Aşçı (15), 4 yıldır atletizmle uğraşıp, 200 ve 400 metre koştuğunu, Furkan Latife (12) da 100 ile 200 metrelerde koştuğunu, sporu epey sevdiğini ve bir ay daha sonra birinci Türkiye Şampiyonası’nda yarışacağını aktardı.
Kalaycı: “Hiç kimse sporsuz kalmasın”
Down sendromlu atletlerin antrenörlüğünü üstüne alan Hasan Deniz Kalaycı, 12 yıldır özel çocuklarla çalıştığını belirtti.
Kendisinin de hala faal olarak Trabzonspor Atletizm Grubu’nda maraton ve yarı maraton koştuğunu lisana getiren Kalaycı, atletleri hakkında bilgi verdi.
Kardelen Demir’in başarılarına dikkati çeken Kalaycı, “Kendisi 12 yıldır atletizm yapıyor. Son Avrupa Şampiyonası’nda 1500 ve 800 metre yürüyüş ile koşuda, 4×100 bayrak ekibinde dereceye girerek 5 madalya kazandı. Öbür çocuklara da örnek oluyor. Onları teşvik ediyor. Down sendromlu atletlere ablalık yapıyor.” sözlerini kullandı.
Kalaycı, ulusal atlet Hilal Zeynep Akçay’ın 6,5 yıldır atletizmle uğraştığını aktararak, “Atletizmde ulusal gruba girdi ve fazlaca başarılı. Kendisi üzere özel atletlere örnek oluyor. Umarım o da ülkemizi hayli başarılı bir biçimde milletlerarası alanda temsil edecek.” biçiminde konuştu.
Abdullah Emre Kara ile 3 yıldır çalıştıklarını lisana getiren Kalaycı, “Spor onun için hem toplumsallaşma, hem kendini tabir etme, birebir vakitte meskenden dışarı çıkma aracı. O da burada kendisini buldu. İnşallah hem yurt içi birebir vakitte yurt haricinde başarılı biçimde ülkemizi temsil edecek.” değerlendirmesinde bulundu.
Genel olarak down sendromlulara yönelik çalışmalarına ait Kalaycı, “En büyük emelimiz bu özel çocukların başka çocuklardan hiç bir farkı olmadığını göstermek. Biroldukça özel çocuk konutlarında. Bu çocukları gördükçe, ‘Biz de spor yapabiliriz, biz de başarabiliriz.’ diye dışarı çıkıyorlar. Her vilayette Gençlik Merkezi var. Oralardan spora yönlendirebilirler. Down sendromlular, mental engelliler, görme engelliler, hiç görmeyen kardeşlerimiz, bedensel engelliler, hepsi spor yapabilir. Hiç kimse sporsuz kalmasın.” açıklamasını yaptı.
“Spor ve toplumsallaşma manasında başarılı olmaya başladık”
Kalaycı, bugüne kadar 1000’den çok çocuğun spora başlaması için irtibata geçtiğini belirterek, “Şu an devam eden 100’e yakın çocuk var. Onlara haftada iki gün idman yaptırıyorum. Başlangıçta biraz zordu. Şu an manisiz çocukları da içlerine katarak, hem rehabilite birebir vakitte spor ve toplumsallaşma manasında başarılı olmaya başladık.” diye konuştu.
Koşu haricinde öteki branşlara da yönlendirdiklerini aktaran Kalaycı, “Çocuklar evvela kendilerini söz etmeyi öğreniyor. Burada her şey spor değil. Gelip koşmayabilir de. Yalnızca bekler ve izler. kimi vakit idman boyunca hiç bir şey yapmazlar. Kıymetli olan onların toplumsallaşması ve sporla kendilerini bulmaları. daha sonra sporda muvaffakiyet da geliyor.” sözlerini kullandı.
Kalaycı ayrıyeten, engellilerin spora başlamasına büyük takviye sağlayan başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu’na, Türkiye Özel Sportmenler Spor Federasyonu Lideri Birol Aydın’a ve emeği geçen herkese epey teşekkür etti.
Özel atletlerden Kardelen Demir, Hilal Zeynep Akçay, Abdullah Emre Kara, Arda Çınaroğlu ve Emre Aşçı, yaptıkları açıklamada, başarılarına yenisini eklemek için çalıştıklarını söylemiş oldu.
Ulusal atletlerden 23 yaşındaki Kardelen Demir, “Küçüklüğümden beri daima burada (eski 19 Mayıs Stadı yerleşkesindeki Atletizm Spor Salonu’nda) spor yapıyorum. Annemle birlikte geliyorum. Hasan Deniz Kalaycı hocamın takviyeleriyle spor yapıyorum. Ulusal atlet oldum. Bugüne kadar 55 tane madalya kazandım.” diye konuştu.
Kardelen, down sendromlulara yönelik, “Her gün spor yapsınlar, dışarı çıksınlar, benim üzere ulusal sportmen olsunlar. Ben spor yapmayı epeyce seviyorum. Herkes spor yapmalı.” tabirlerini kullandı.
Ulusal atlet Hilal Zeynep Akçay (15), 8. sınıfta eğitimine devam ettiğini belirterek, “400 ve 800 metre koşuyorum. Tüm hocalarımızı epeyce seviyorum. Spor yapmayı fazlaca seviyorum. Atletizmde 400 ve 800 metrede Türkiye şampiyonluğum var. 30 madalya kazandım. Koşmayı fazlaca seviyorum. Tüm kardeşlerimin de koşmalarını isterim.” dedi.
Down sendromlu ulusal atletlerden Abdullah Emre Kara (15), severek koştuğunu belirterek, “Hasan Deniz Kalaycı hocamı üzmüyorum. Üç yıldır bu sporu severek yapıyorum. pek epeyce madalya kazandım. Bu sene Antalya’da Türkiye Şampiyonası’nda madalya kazanmayı epeyce istiyorum. Müzik yapıyorum ve büyüdükten daha sonra vokalist de olmak istiyorum.” biçiminde konuştu.
Abdullah Emre, ondan sonrasında kendi güzel üslubuyla bir müzik da seslendirdi.
Özel atletlerden Arda Çınaroğlu (15), hem atletizmi tıpkı vakitte yüzmeyi severek yaptığını belirterek “Sırtüstü ve kelebek yüzüyorum. 15 madalya kazandım.” derken, Emre Aşçı (15), 4 yıldır atletizmle uğraşıp, 200 ve 400 metre koştuğunu, Furkan Latife (12) da 100 ile 200 metrelerde koştuğunu, sporu epey sevdiğini ve bir ay daha sonra birinci Türkiye Şampiyonası’nda yarışacağını aktardı.
Kalaycı: “Hiç kimse sporsuz kalmasın”
Down sendromlu atletlerin antrenörlüğünü üstüne alan Hasan Deniz Kalaycı, 12 yıldır özel çocuklarla çalıştığını belirtti.
Kendisinin de hala faal olarak Trabzonspor Atletizm Grubu’nda maraton ve yarı maraton koştuğunu lisana getiren Kalaycı, atletleri hakkında bilgi verdi.
Kardelen Demir’in başarılarına dikkati çeken Kalaycı, “Kendisi 12 yıldır atletizm yapıyor. Son Avrupa Şampiyonası’nda 1500 ve 800 metre yürüyüş ile koşuda, 4×100 bayrak ekibinde dereceye girerek 5 madalya kazandı. Öbür çocuklara da örnek oluyor. Onları teşvik ediyor. Down sendromlu atletlere ablalık yapıyor.” sözlerini kullandı.
Kalaycı, ulusal atlet Hilal Zeynep Akçay’ın 6,5 yıldır atletizmle uğraştığını aktararak, “Atletizmde ulusal gruba girdi ve fazlaca başarılı. Kendisi üzere özel atletlere örnek oluyor. Umarım o da ülkemizi hayli başarılı bir biçimde milletlerarası alanda temsil edecek.” biçiminde konuştu.
Abdullah Emre Kara ile 3 yıldır çalıştıklarını lisana getiren Kalaycı, “Spor onun için hem toplumsallaşma, hem kendini tabir etme, birebir vakitte meskenden dışarı çıkma aracı. O da burada kendisini buldu. İnşallah hem yurt içi birebir vakitte yurt haricinde başarılı biçimde ülkemizi temsil edecek.” değerlendirmesinde bulundu.
Genel olarak down sendromlulara yönelik çalışmalarına ait Kalaycı, “En büyük emelimiz bu özel çocukların başka çocuklardan hiç bir farkı olmadığını göstermek. Biroldukça özel çocuk konutlarında. Bu çocukları gördükçe, ‘Biz de spor yapabiliriz, biz de başarabiliriz.’ diye dışarı çıkıyorlar. Her vilayette Gençlik Merkezi var. Oralardan spora yönlendirebilirler. Down sendromlular, mental engelliler, görme engelliler, hiç görmeyen kardeşlerimiz, bedensel engelliler, hepsi spor yapabilir. Hiç kimse sporsuz kalmasın.” açıklamasını yaptı.
“Spor ve toplumsallaşma manasında başarılı olmaya başladık”
Kalaycı, bugüne kadar 1000’den çok çocuğun spora başlaması için irtibata geçtiğini belirterek, “Şu an devam eden 100’e yakın çocuk var. Onlara haftada iki gün idman yaptırıyorum. Başlangıçta biraz zordu. Şu an manisiz çocukları da içlerine katarak, hem rehabilite birebir vakitte spor ve toplumsallaşma manasında başarılı olmaya başladık.” diye konuştu.
Koşu haricinde öteki branşlara da yönlendirdiklerini aktaran Kalaycı, “Çocuklar evvela kendilerini söz etmeyi öğreniyor. Burada her şey spor değil. Gelip koşmayabilir de. Yalnızca bekler ve izler. kimi vakit idman boyunca hiç bir şey yapmazlar. Kıymetli olan onların toplumsallaşması ve sporla kendilerini bulmaları. daha sonra sporda muvaffakiyet da geliyor.” sözlerini kullandı.
Kalaycı ayrıyeten, engellilerin spora başlamasına büyük takviye sağlayan başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu’na, Türkiye Özel Sportmenler Spor Federasyonu Lideri Birol Aydın’a ve emeği geçen herkese epey teşekkür etti.