İspanya La Liga gol krallığı yarışında 26 gollü Karim Benzema ve 17 golü bulunan Iago Aspas’ın akabinde 3. sırada yer alan Enes, Getafe’nin maçlarını oynadığı Coliseum Alfonso Perez Stadı’nda açıklamalarda bulundu.
İspanya 1. Futbol Ligi (La Liga) takımlarından Getafe’de bu dönem attığı 15 golle dikkatleri üzerine çeken ulusal futbolcu Enes Ünal, kendisiyle ilgilenen kadrolar bulunduğunu lakin Madrid’de fazlaca keyifli olduğunu söylerken, döneme makus başladıklarını fakat Quique Sanchez Flores’in misyona gelmesiyle çıkışa geçtiklerini hatırlatan Enes Ünal:
“Tek başına gol atmak sıkıntı iş”
“Benim de performansım grupla yanlışsız orantılı biçimde gitti. Döneme ben de makûs başladım. daha sonrasında hocamız değişti. Yeni gelen hocayla bir arada hakikaten inanılmaz bir güç yakaladık. Bu bana da hayli büyük bir katkı sağladı. Ben de bunun ekmeğini yiyorum. Futbolda hiç bir vakit bilhassa forvet olarak tek başına gol atmak hayli güç bir iş, Messi ya da o stil bir oyuncu değilsen bu sahiden epey sıkıntı. O yüzden grubun bunda epey büyük bir katkısı var.” sözlerini kullandı.
Ulusal futbolcu, “Getafe ile 2025’e kadar mukavelen var. Bu performansın daha sonrasında transfer teklifleri alıyor musun?” sorusunu, “Tabii kimi şeyler, birtakım ilgiler oluşuyor lakin daha dönem bitmedi, epey erken. Benim ve ekibim için en değerli şey bu sene ligde kalmak. Ona ulaştıktan daha sonra oturulur, konuşulur. Kulüp ne istiyor? Zira 3 yıl daha mukavelem var. Hür kalma bedelim çok yüksek bir sayı. Burada ben ve ailem memnunuz. O yüzden bu daima bir arada oturulup konuşulacak bir şey.” biçiminde yanıtladı.
“İlgi her yerden var”
“Sana olan ilgiler, İspanya ortasından mi, İspanya haricinden mı?” sorusuna ise Enes Ünal, “Her yerden var. İçeriden de dışarıdan da” cevabını verdi.
Golcü futbolcu, her dönem gelişmeyi sürdürdüğünün altını çizerek, bu sezonki performansı hakkında, “Sahanın ortasında daha bir olgunluk var. Daha az gol gerilimi var, Zorlama yahut ‘hemen gol atmam lazım, şu biçimde olmalı’ hissiyatı yok. Bu da vakit içinde forvetlerin yaşadığı bir şey. Repertuvar işi. Forvetin o repertuvarı kazanması gerek, ben de o repertuvarı kazandığımı düşünüyorum. Farklı biçimde goller atmaya başladım. Bilhassa gençlikten bu yana en eksik kalan gol vuruşlarımdan biri baş vuruşuydu. Bu sene 4 tane baş golü attım, evvelki yıllarde de attım. Yavaş yavaş fazlaca daha yeterli düzeyler geliyor. Oyun olarak ve her türlü klasmanda geliştiğimi düşünüyorum.” biçiminde konuştu.
“Benzema, Ronaldo, Messi farklı bir ligde biz farklı bir ligde uğraş ediyormuşuz üzere oluyor”
Real Madrid’in Fransız yıldızı Karim Benzema’nın 26 golle birinci sırada bulunduğu La Liga gol krallığı yarışını da kıymetlendiren Enes, “Benzema, Ronaldo, Messi farklı bir ligde, biz farklı bir ligde çaba ediyormuşuz üzere oluyor. Onların oynadıkları düzeyler, attıkları gol sayıları fazlaca absürt sayılar. Biz de ikincilik düzeyinde savaşıyoruz.” yorumunda bulundu.
Enes, “Cristiano Ronaldo’nun Real Madrid, Lionel Messi’nin de Barcelona’dan ayrılmasının akabinde daha adaletli bir gol krallığı yarışı oluyor mu?” sorusunu ise “Benzema ortayı açmasaydı âlâ olacaktı fakat bir daha Benzema orayı biraz bozdu. Onların ayrılması daha epeyce sayıların biraz daha olağana döndüğünü, gol atmanın o kadar kolay olmadığını gösteriyor. Onların attıkları goller ve düzeyler fazlaca farklı.” biçiminde yanıtladı.
Golcü futbolcu, “Sana göre bu yıl Benzema Ballon d’Or’u (Altın Top) kazanmayı hak ediyor mu?” sorusuna, “Kesinlikle hak ediyor. Umarım alır. Çok hürmet duyduğum, epey da beğendiğim bir oyuncu. Biroldukça sene epeyce eleştirildi, başka yıldızların altında eziliyor, unutuluyor üzere oldu. Onun için ben de epeyce memnunum. Nitekim bir forvetin yapabileceği her şeyi hayli güzel bir biçimde yapıyor.” karşılığını verdi.
“Bütün dönem ateş üstünde yürüdük”
Ligin bitimine 3 maç kala düşme sınırının 5 puan üzerinde bulunan Getafe ile güçlü bir dönemi geride bıraktıklarını aktaran Enes Ünal, “Ligden düşme tasası yaşıyor musunuz?” sorusu üzerine şöyleki konuştu:
“Aslında bütün dönemi o denli geçirdik. Bütün dönem ateş üstünde yürüdük, bizim için fazlaca sıkıntı bir dönem oldu. İnanılmaz makûs başladık, bir döneme ne kadar makûs başlanabilir diye sorsalar herbiçimde fakat bu kadar olabilirdi. Birinci 10-11 maçta yalnızca 1 birliktelik alabildik. Bunun akabinde bu düzeye gelmemiz, bu kadar fazla puan toplayabilmemiz ve daha rahat bir pozisyona gelmemiz bizim için fazlaca büyük bir iş. Büyük bir güç gerektiriyordu ve bunu başardık. Artık en sonuna geldik, inşallah 1 galibiyetle bizim için ligde kalmak garanti olacaktır.”
Quique Sanchez Flores’in yakaladıkları çıkışta büyük hissesi olduğunu vurgulayan Enes, “Bizim için X faktör dedikleri şey muhakkak hoca oldu. Cenaze üzere bir soyunma odasını alıp hayata döndürdü. Çok büyük bir iş yaptı. Hoca ve yardımcıları geldikleri birinci günden bu yana bana fazlaca büyük bir öz inanç aşıladılar. Beni evvelki senelera kıyasla daha epey forvet, 9 numara üzere oynatıyorlar. O biçimde istiyorlar. Bu da bana hayli yardımcı oluyor. Ceza alanına, gole daha yakınım. O da aslına bakarsan istatistiklere yansıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
La Liga’da en beğendiği oyuncuları da açıklayan ulusal futbolcu, “Benzema, Vinicius, Pedri, Joao Felix, Biroldukça oyuncu var. Ligin gözden uzak oyuncuları var örneğin alt sıralarda oynayan Jorge Molina diye bir forvet var, Getafe’nin efsane forvetlerinden, artık Granada’da oynuyor. 40 yaşında, bir daha 9-10 gole ulaştı. Çok hürmet duyduğum, benim de meslek uzunluğu olarak örnek aldığım oyunculardan birisi. Her grubun kendi yıldızı ve uygun oyuncuları var. İspanyol oyuncu havuzu epey geniş. Bizim ekipte Okay Yokuşlu var örneğin.” sözlerini kullandı.
Enes, “Hollanda, Belçika ve İspanya’da futbol oynadın. Bursa’dan birinci vakit içinderda Manchester City’ye transfer oldun lakin İngiltere’de forma giyemedin. Amaçların içinde İngiltere’de futbol oynamak var mı?” sorusu üzerine de “İngiltere’de oynamam gerek diye özel bir gayem yok. Şu anda konutumu buldu diyebilirim. Aile olarak, şahsi olarak, kulüp olarak da aile yapısı olan bir kulüp. Oynadığım futboldan, ömrümden keyif alıyorum. Bu benim için fazlaca değerli. Buradan ayrılmam için de beni muhakkak ikna edecek bir şey olması gerek.” açıklamasını yaptı.
“Sabah idmana geldiğimizde hala kimse inanamıyordu”
Real Madrid’in, Şampiyonlar Ligi yarı final rövanş maçında İngiliz grubu Manchester City’yi uzatmalarda 3-1 yendiği maçı büyük bir keyifle izlediğini aktaran Enes Ünal, “Maçın akabinde sabah idmana geldiğimizde hala kimse inanamıyordu. Real Madrid inanılmaz bir grup. Oynadıkları o stadın özel bir atmosferi, özel bir havası var. O formanın özel bir tartısı var. Kazanma yükü var. bir daha onu gösterdiler. Şampiyonluklarını ilan ettiler, onun üzerine Şampiyonlar Ligi finaline kaldılar. Onlar için inanılmaz bir hafta oldu.” formunda konuştu.
Enes, “Real Madrid’de eskisi kadar büyük yıldızlar yok fakat gücünden bir şey kaybetmedi. Bunu neye bağlıyorsun?” sorusunu, “bir daha kemik iskeletten kalan oyuncular var. Real Madrid’in ne olduğunu başkalarına açıklayacak, yeni gelen gençlere tabir edebilecek oyuncular hala devam ediyor. Bunun da ehemmiyeti hayli büyük.” formunda yanıtladı.
Golcü oyuncu, “Messi’nin ayrılığının akabinde Real Madrid’in Barcelona ile içindeki farkı açtığını düşünüyor musun?” sorusuna ise “Bu sene o denli oldu. Geçen sene de Atletico ligi götürdü. Biraz çalkantılı bir periyot yaşadılar. Tarihte baktığımızda her ekibin bu biçimde devirli olmuştur, özelikle uzun sene ligleri domine eden oyuncuların ayrılmasından daha sonra bu biçimde şeylerin yaşanması olağan. Ancak büyüklüklerinde bir şey kaybetmiyorlar alışılmış ki. En kısa vakitte Barcelona da o düzeye dönecektir.” karşılığını verdi.
“Getafe’de geçen yılki hocamız ‘Ceza alanında eminseniz kalkmayın’ diyordu”
A Ulusal Futbol Kadrosu’nun, 2022 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri play-off tipi yarı finalinde Portekiz’e 2-1 mağlup olarak Dünya Kupası bahtını yitirdiği maçı ve penaltı kazandırdığı durumu da kıymetlendiren Enes Ünal şunları söylemiş oldu:
“Maça yeterli başlayamadık, birinci yarının ortalarında toparladık, konumlara girdik lakin değerlendiremedik. Devreyi 2-0 geride kapattık. İkinci yarı maç ortada başladı, daha sonra Burak ağabeyi golünü attı. Tam o anda rüzgar bize döndü. Oyuna girdim, rüzgarın bize döndüğünü, rakibin gerilime girdiğini hissettim. Son dakikalarda kaybettikleri maçlar da vardı, Sırbistan’a o denli kaybetmişlerdi. daha sonra o penaltı oldu. Getafe’de geçen yılki hocamız daima ‘Öyle bir şey olduğunda, ceza alanında eminseniz kalkmayın’ diyordu. Bunu birinci defa Portekiz maçında yapmadım. Geçen sene Barcelona’ya karşı da birebiri oldu. Araujo ayağıma basmıştı, hakem devam ettirmişti, bir daha kalkmamıştım, bir daha penaltı olmuştu. Bir şeyden eminsen, onu istemen, ardında durman gerek. Ben de o denli yaptım fakat nasip değilmiş, Burak ağabeyi penaltı konusunda da futbol olarak da örnek alınacak birisi. Olağanda inanılmaz bir penaltıcı. Nasip değilmiş, olmadı. Çok üzüldük nitekim, bizim için de büyük bir hayal kırıklığı oldu. Maç başladığı üzere bitse bu kadar büyük hayal kırıklığı olmazdı, hak etmedik derdik fakat rüzgar bize döndükten, maçı oraya getirdikten daha sonra daha büyük hayal kırıklığı oldu.”
“O benim sorumluluğum da haddim de değildi”
Enes, “Burak Yılmaz’ın atışı öncesinde penaltı noktasına gittin. O an penaltıyı atmak istedin mi?” sorusuna, “Yok hayır. Orada penaltı noktasına gitmemin niçini Burak ağabeyin başına girmesinler, ruhsal olarak ona baskı yapmasınlar diye oraya gittim. O rahat etsin, kimse konuşmasın diye. Ekibin penaltıcısı, kaptanı o. Onun sorumluluğuydu. O benim sorumluluğum da haddim de değildi. Onun atması gerekiyordu, attı. Ben de kaçırabilirdim, aslına bakarsanız oradan döndük bir ya da iki hafta daha sonra burada Getefe’de penaltı kaçırdım. Sonuçta penaltıyı atan kaçırıyor.” karşılığını verdi.
Ulusal futbolcu, “Burak Yılmaz, A Ulusal Kadroya veda etti. Ulusal ekibin birinci forveti olmaya hazır mısın?” sorusu üzerine şunları tabir etti:
“Hiç bu türlü ulusal kadroya gitmemiştim. bu türlü öz itimatla, hem oynamaya hazır olarak birebir vakitte oynama talihi daha büyük olacak biçimde. Uzun müddet geride bekledim. Bu da kolay değil. Uzun yıllardir ulusal kadroya gidiyorum lakin aldığım mühletler daima daha sonradan girme ya da 45 dakikalar. O da tam olarak sizi ekibe adapte edemiyor. İnşallah bundan daha sonra daha hoş olur. Elimden gelenin en güzelini yapmaya çalışacağım. Benim için en kıymetlisi bu.”
A Ulusal Ekip Teknik Yöneticisi Stefan Kuntz ile sadece bir kamp periyodu geçirdiğini hatırlatan Enes, “aslına bakarsanız hoca Alman o yüzden daha disiplinli, bilhassa fizikî olarak daha tempolu bir kadro istiyor, Daha sert, daha sağlam bir ekip istiyor. Disiplinli olmamızı, çağdaş bir futbol oynamamızı istiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Golcü futbolcu, ay-yıldızlı takımın 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’na (EURO 2024) katılma bahtının sorulması üzerine ise, “İyi bir ekibimiz var. Bundan kimsenin kuşkusu olduğunu düşünmüyorum. Düzgün bir havuz oluştu. Yeni gelen gençler de var. Kıymetli olan grup olarak çağdaş futbola adapte olmak, fizikî ve ekip oyunu olarak uygun bir duruma gelebilmek. Teknik ve ferdî olarak problem yaşayacağımızı düşünmüyorum.” halinde konuştu.
“Bursaspor yalnızca benim ya da Bursalılar için değil, Türk futbolu için önemli”
Enes Ünal, ‘Bursaspor’un değerli isimlerinden bir tanesiydin. Yeşil-beyazlı grup ligde kalma gayreti veriyor. Sence bunu başarabilecekler mi?” sorusunu, “Bursaspor da benim için kıymetli. İnşallah kalır. Bursaspor yalnızca benim ya da Bursalılar için değil, Türk futbolu için değerli. Türk futbolu için hem altyapısıyla hem taraftarıyla değerli bir bedel. İkinci ligden de düşmesi acı verici olur. Hayal kırıklığı.” biçiminde yanıtladı.
Enes, Madrid’deki yaşantısı hakkında ise, “Madrid’i nasıl anlatayım? Anlatılmaz, yaşanır. Yaşamak için hayli rahat bir kent. Kimse seni rahatsız etmiyor. Yapabileceğin her şey var. Kızım oldu, 2 yaşına geliyor. Onun için her türlü imkan var. Okulu olsun, cümbüş olsun. O doğduktan daha sonra hayatımız daha fazlaca ona yöneldi. Onun yetişmesi, büyümesi bizim için epeyce hoş.” sözlerini kullandı.
İspanya 1. Futbol Ligi (La Liga) takımlarından Getafe’de bu dönem attığı 15 golle dikkatleri üzerine çeken ulusal futbolcu Enes Ünal, kendisiyle ilgilenen kadrolar bulunduğunu lakin Madrid’de fazlaca keyifli olduğunu söylerken, döneme makus başladıklarını fakat Quique Sanchez Flores’in misyona gelmesiyle çıkışa geçtiklerini hatırlatan Enes Ünal:
“Tek başına gol atmak sıkıntı iş”
“Benim de performansım grupla yanlışsız orantılı biçimde gitti. Döneme ben de makûs başladım. daha sonrasında hocamız değişti. Yeni gelen hocayla bir arada hakikaten inanılmaz bir güç yakaladık. Bu bana da hayli büyük bir katkı sağladı. Ben de bunun ekmeğini yiyorum. Futbolda hiç bir vakit bilhassa forvet olarak tek başına gol atmak hayli güç bir iş, Messi ya da o stil bir oyuncu değilsen bu sahiden epey sıkıntı. O yüzden grubun bunda epey büyük bir katkısı var.” sözlerini kullandı.
Ulusal futbolcu, “Getafe ile 2025’e kadar mukavelen var. Bu performansın daha sonrasında transfer teklifleri alıyor musun?” sorusunu, “Tabii kimi şeyler, birtakım ilgiler oluşuyor lakin daha dönem bitmedi, epey erken. Benim ve ekibim için en değerli şey bu sene ligde kalmak. Ona ulaştıktan daha sonra oturulur, konuşulur. Kulüp ne istiyor? Zira 3 yıl daha mukavelem var. Hür kalma bedelim çok yüksek bir sayı. Burada ben ve ailem memnunuz. O yüzden bu daima bir arada oturulup konuşulacak bir şey.” biçiminde yanıtladı.
“İlgi her yerden var”
“Sana olan ilgiler, İspanya ortasından mi, İspanya haricinden mı?” sorusuna ise Enes Ünal, “Her yerden var. İçeriden de dışarıdan da” cevabını verdi.
Golcü futbolcu, her dönem gelişmeyi sürdürdüğünün altını çizerek, bu sezonki performansı hakkında, “Sahanın ortasında daha bir olgunluk var. Daha az gol gerilimi var, Zorlama yahut ‘hemen gol atmam lazım, şu biçimde olmalı’ hissiyatı yok. Bu da vakit içinde forvetlerin yaşadığı bir şey. Repertuvar işi. Forvetin o repertuvarı kazanması gerek, ben de o repertuvarı kazandığımı düşünüyorum. Farklı biçimde goller atmaya başladım. Bilhassa gençlikten bu yana en eksik kalan gol vuruşlarımdan biri baş vuruşuydu. Bu sene 4 tane baş golü attım, evvelki yıllarde de attım. Yavaş yavaş fazlaca daha yeterli düzeyler geliyor. Oyun olarak ve her türlü klasmanda geliştiğimi düşünüyorum.” biçiminde konuştu.
“Benzema, Ronaldo, Messi farklı bir ligde biz farklı bir ligde uğraş ediyormuşuz üzere oluyor”
Real Madrid’in Fransız yıldızı Karim Benzema’nın 26 golle birinci sırada bulunduğu La Liga gol krallığı yarışını da kıymetlendiren Enes, “Benzema, Ronaldo, Messi farklı bir ligde, biz farklı bir ligde çaba ediyormuşuz üzere oluyor. Onların oynadıkları düzeyler, attıkları gol sayıları fazlaca absürt sayılar. Biz de ikincilik düzeyinde savaşıyoruz.” yorumunda bulundu.
Enes, “Cristiano Ronaldo’nun Real Madrid, Lionel Messi’nin de Barcelona’dan ayrılmasının akabinde daha adaletli bir gol krallığı yarışı oluyor mu?” sorusunu ise “Benzema ortayı açmasaydı âlâ olacaktı fakat bir daha Benzema orayı biraz bozdu. Onların ayrılması daha epeyce sayıların biraz daha olağana döndüğünü, gol atmanın o kadar kolay olmadığını gösteriyor. Onların attıkları goller ve düzeyler fazlaca farklı.” biçiminde yanıtladı.
Golcü futbolcu, “Sana göre bu yıl Benzema Ballon d’Or’u (Altın Top) kazanmayı hak ediyor mu?” sorusuna, “Kesinlikle hak ediyor. Umarım alır. Çok hürmet duyduğum, epey da beğendiğim bir oyuncu. Biroldukça sene epeyce eleştirildi, başka yıldızların altında eziliyor, unutuluyor üzere oldu. Onun için ben de epeyce memnunum. Nitekim bir forvetin yapabileceği her şeyi hayli güzel bir biçimde yapıyor.” karşılığını verdi.
“Bütün dönem ateş üstünde yürüdük”
Ligin bitimine 3 maç kala düşme sınırının 5 puan üzerinde bulunan Getafe ile güçlü bir dönemi geride bıraktıklarını aktaran Enes Ünal, “Ligden düşme tasası yaşıyor musunuz?” sorusu üzerine şöyleki konuştu:
“Aslında bütün dönemi o denli geçirdik. Bütün dönem ateş üstünde yürüdük, bizim için fazlaca sıkıntı bir dönem oldu. İnanılmaz makûs başladık, bir döneme ne kadar makûs başlanabilir diye sorsalar herbiçimde fakat bu kadar olabilirdi. Birinci 10-11 maçta yalnızca 1 birliktelik alabildik. Bunun akabinde bu düzeye gelmemiz, bu kadar fazla puan toplayabilmemiz ve daha rahat bir pozisyona gelmemiz bizim için fazlaca büyük bir iş. Büyük bir güç gerektiriyordu ve bunu başardık. Artık en sonuna geldik, inşallah 1 galibiyetle bizim için ligde kalmak garanti olacaktır.”
Quique Sanchez Flores’in yakaladıkları çıkışta büyük hissesi olduğunu vurgulayan Enes, “Bizim için X faktör dedikleri şey muhakkak hoca oldu. Cenaze üzere bir soyunma odasını alıp hayata döndürdü. Çok büyük bir iş yaptı. Hoca ve yardımcıları geldikleri birinci günden bu yana bana fazlaca büyük bir öz inanç aşıladılar. Beni evvelki senelera kıyasla daha epey forvet, 9 numara üzere oynatıyorlar. O biçimde istiyorlar. Bu da bana hayli yardımcı oluyor. Ceza alanına, gole daha yakınım. O da aslına bakarsan istatistiklere yansıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
La Liga’da en beğendiği oyuncuları da açıklayan ulusal futbolcu, “Benzema, Vinicius, Pedri, Joao Felix, Biroldukça oyuncu var. Ligin gözden uzak oyuncuları var örneğin alt sıralarda oynayan Jorge Molina diye bir forvet var, Getafe’nin efsane forvetlerinden, artık Granada’da oynuyor. 40 yaşında, bir daha 9-10 gole ulaştı. Çok hürmet duyduğum, benim de meslek uzunluğu olarak örnek aldığım oyunculardan birisi. Her grubun kendi yıldızı ve uygun oyuncuları var. İspanyol oyuncu havuzu epey geniş. Bizim ekipte Okay Yokuşlu var örneğin.” sözlerini kullandı.
Enes, “Hollanda, Belçika ve İspanya’da futbol oynadın. Bursa’dan birinci vakit içinderda Manchester City’ye transfer oldun lakin İngiltere’de forma giyemedin. Amaçların içinde İngiltere’de futbol oynamak var mı?” sorusu üzerine de “İngiltere’de oynamam gerek diye özel bir gayem yok. Şu anda konutumu buldu diyebilirim. Aile olarak, şahsi olarak, kulüp olarak da aile yapısı olan bir kulüp. Oynadığım futboldan, ömrümden keyif alıyorum. Bu benim için fazlaca değerli. Buradan ayrılmam için de beni muhakkak ikna edecek bir şey olması gerek.” açıklamasını yaptı.
“Sabah idmana geldiğimizde hala kimse inanamıyordu”
Real Madrid’in, Şampiyonlar Ligi yarı final rövanş maçında İngiliz grubu Manchester City’yi uzatmalarda 3-1 yendiği maçı büyük bir keyifle izlediğini aktaran Enes Ünal, “Maçın akabinde sabah idmana geldiğimizde hala kimse inanamıyordu. Real Madrid inanılmaz bir grup. Oynadıkları o stadın özel bir atmosferi, özel bir havası var. O formanın özel bir tartısı var. Kazanma yükü var. bir daha onu gösterdiler. Şampiyonluklarını ilan ettiler, onun üzerine Şampiyonlar Ligi finaline kaldılar. Onlar için inanılmaz bir hafta oldu.” formunda konuştu.
Enes, “Real Madrid’de eskisi kadar büyük yıldızlar yok fakat gücünden bir şey kaybetmedi. Bunu neye bağlıyorsun?” sorusunu, “bir daha kemik iskeletten kalan oyuncular var. Real Madrid’in ne olduğunu başkalarına açıklayacak, yeni gelen gençlere tabir edebilecek oyuncular hala devam ediyor. Bunun da ehemmiyeti hayli büyük.” formunda yanıtladı.
Golcü oyuncu, “Messi’nin ayrılığının akabinde Real Madrid’in Barcelona ile içindeki farkı açtığını düşünüyor musun?” sorusuna ise “Bu sene o denli oldu. Geçen sene de Atletico ligi götürdü. Biraz çalkantılı bir periyot yaşadılar. Tarihte baktığımızda her ekibin bu biçimde devirli olmuştur, özelikle uzun sene ligleri domine eden oyuncuların ayrılmasından daha sonra bu biçimde şeylerin yaşanması olağan. Ancak büyüklüklerinde bir şey kaybetmiyorlar alışılmış ki. En kısa vakitte Barcelona da o düzeye dönecektir.” karşılığını verdi.
“Getafe’de geçen yılki hocamız ‘Ceza alanında eminseniz kalkmayın’ diyordu”
A Ulusal Futbol Kadrosu’nun, 2022 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri play-off tipi yarı finalinde Portekiz’e 2-1 mağlup olarak Dünya Kupası bahtını yitirdiği maçı ve penaltı kazandırdığı durumu da kıymetlendiren Enes Ünal şunları söylemiş oldu:
“Maça yeterli başlayamadık, birinci yarının ortalarında toparladık, konumlara girdik lakin değerlendiremedik. Devreyi 2-0 geride kapattık. İkinci yarı maç ortada başladı, daha sonra Burak ağabeyi golünü attı. Tam o anda rüzgar bize döndü. Oyuna girdim, rüzgarın bize döndüğünü, rakibin gerilime girdiğini hissettim. Son dakikalarda kaybettikleri maçlar da vardı, Sırbistan’a o denli kaybetmişlerdi. daha sonra o penaltı oldu. Getafe’de geçen yılki hocamız daima ‘Öyle bir şey olduğunda, ceza alanında eminseniz kalkmayın’ diyordu. Bunu birinci defa Portekiz maçında yapmadım. Geçen sene Barcelona’ya karşı da birebiri oldu. Araujo ayağıma basmıştı, hakem devam ettirmişti, bir daha kalkmamıştım, bir daha penaltı olmuştu. Bir şeyden eminsen, onu istemen, ardında durman gerek. Ben de o denli yaptım fakat nasip değilmiş, Burak ağabeyi penaltı konusunda da futbol olarak da örnek alınacak birisi. Olağanda inanılmaz bir penaltıcı. Nasip değilmiş, olmadı. Çok üzüldük nitekim, bizim için de büyük bir hayal kırıklığı oldu. Maç başladığı üzere bitse bu kadar büyük hayal kırıklığı olmazdı, hak etmedik derdik fakat rüzgar bize döndükten, maçı oraya getirdikten daha sonra daha büyük hayal kırıklığı oldu.”
“O benim sorumluluğum da haddim de değildi”
Enes, “Burak Yılmaz’ın atışı öncesinde penaltı noktasına gittin. O an penaltıyı atmak istedin mi?” sorusuna, “Yok hayır. Orada penaltı noktasına gitmemin niçini Burak ağabeyin başına girmesinler, ruhsal olarak ona baskı yapmasınlar diye oraya gittim. O rahat etsin, kimse konuşmasın diye. Ekibin penaltıcısı, kaptanı o. Onun sorumluluğuydu. O benim sorumluluğum da haddim de değildi. Onun atması gerekiyordu, attı. Ben de kaçırabilirdim, aslına bakarsanız oradan döndük bir ya da iki hafta daha sonra burada Getefe’de penaltı kaçırdım. Sonuçta penaltıyı atan kaçırıyor.” karşılığını verdi.
Ulusal futbolcu, “Burak Yılmaz, A Ulusal Kadroya veda etti. Ulusal ekibin birinci forveti olmaya hazır mısın?” sorusu üzerine şunları tabir etti:
“Hiç bu türlü ulusal kadroya gitmemiştim. bu türlü öz itimatla, hem oynamaya hazır olarak birebir vakitte oynama talihi daha büyük olacak biçimde. Uzun müddet geride bekledim. Bu da kolay değil. Uzun yıllardir ulusal kadroya gidiyorum lakin aldığım mühletler daima daha sonradan girme ya da 45 dakikalar. O da tam olarak sizi ekibe adapte edemiyor. İnşallah bundan daha sonra daha hoş olur. Elimden gelenin en güzelini yapmaya çalışacağım. Benim için en kıymetlisi bu.”
A Ulusal Ekip Teknik Yöneticisi Stefan Kuntz ile sadece bir kamp periyodu geçirdiğini hatırlatan Enes, “aslına bakarsanız hoca Alman o yüzden daha disiplinli, bilhassa fizikî olarak daha tempolu bir kadro istiyor, Daha sert, daha sağlam bir ekip istiyor. Disiplinli olmamızı, çağdaş bir futbol oynamamızı istiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Golcü futbolcu, ay-yıldızlı takımın 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’na (EURO 2024) katılma bahtının sorulması üzerine ise, “İyi bir ekibimiz var. Bundan kimsenin kuşkusu olduğunu düşünmüyorum. Düzgün bir havuz oluştu. Yeni gelen gençler de var. Kıymetli olan grup olarak çağdaş futbola adapte olmak, fizikî ve ekip oyunu olarak uygun bir duruma gelebilmek. Teknik ve ferdî olarak problem yaşayacağımızı düşünmüyorum.” halinde konuştu.
“Bursaspor yalnızca benim ya da Bursalılar için değil, Türk futbolu için önemli”
Enes Ünal, ‘Bursaspor’un değerli isimlerinden bir tanesiydin. Yeşil-beyazlı grup ligde kalma gayreti veriyor. Sence bunu başarabilecekler mi?” sorusunu, “Bursaspor da benim için kıymetli. İnşallah kalır. Bursaspor yalnızca benim ya da Bursalılar için değil, Türk futbolu için değerli. Türk futbolu için hem altyapısıyla hem taraftarıyla değerli bir bedel. İkinci ligden de düşmesi acı verici olur. Hayal kırıklığı.” biçiminde yanıtladı.
Enes, Madrid’deki yaşantısı hakkında ise, “Madrid’i nasıl anlatayım? Anlatılmaz, yaşanır. Yaşamak için hayli rahat bir kent. Kimse seni rahatsız etmiyor. Yapabileceğin her şey var. Kızım oldu, 2 yaşına geliyor. Onun için her türlü imkan var. Okulu olsun, cümbüş olsun. O doğduktan daha sonra hayatımız daha fazlaca ona yöneldi. Onun yetişmesi, büyümesi bizim için epeyce hoş.” sözlerini kullandı.