Beykozlu
New member
Katar Basın Merkezi Genel Koordinatörü Şeyha el-Hatır, ülkesinin FIFA 2022 Dünya Kupası’ndaki “başarısının”, turnuva boyunca ve öncesinde medyadaki karalama kampanyalarına “cevap” niteliğinde olduğunu söylemiş oldu.
Hatır, yaptığı açıklamada, Katar’ın, 20 Kasım-18 Aralık tarihlerinde düzenlenen 2022 FIFA Dünya Kupası ötürüsıyla Batı medyası ve birtakım hükümet kurumları tarafınca karalama kampanyalarına maruz kaldığını hatırlattı.
Bir devletin kültürü, toplumsal yapısı ve siyasi sisteminin medyada aşağılayıcı ve küçük düşürücü bir biçimde ele alınmasının, bunların gerisindeki arka niyeti gösterdiğini lisana getiren Hatır, Katar’ın, “ari ırkın üstünlüğünü” kabul eden ırkçı bir yapıya sahip bu kampanyaları akamete uğrattığını söz etti.
Hatır, “Katar’a gelen herkes, kelam konusu tezlerin temelsiz olduğunu gördü. Bunlara verilen en hoş yanıt ise somut gerçekler oldu. Katar, uğraşıları kararı bu argümanları boşa çıkarmayı başardı.” dedi.
Batı’nın Katar’a karşı kullandığı telaffuzun, Batılıların zihinsel yapısında yatan “başarının yalnızca kendilerinin monopolünde olduğu” fikrinden beslendiğini vurgulayan Hatır, “Katar’ın, bu biçimde büyük spor tertiplerini düzenleme inhisarını Avrupa’nın elinden alması kolay olmadı.” diye konuştu.
Hatır, Batı medyasının yürüttüğü kampanyanın birinci olmadığını daha evvel de onlara göre “üçüncü dünya ülkeleri” kapsamına giren Güney Afrika (2010) ve Brezilya’nın (2014) tıpkı kampanyalara maruz kaldığını hatırlattı.
“Benzersiz tecrübe”
FIFA 2022 Dünya Kupasının tüm kıstaslara bakılırsa, “benzersiz” bir kupa olduğunu, sıkı bir çalışma ve hassas planlamanın kararı olan tertibin da güvenlik ve lojistik açıdan en az kupa kadar büyük ses getirdiğini lisana getiren Hatır, “Katar’ın coğrafik özellikleri Dünya Kupasını eşsiz bir deneyime dönüştürdü. Statlar ve aktiflik alanları, turistik yerler ve oteller içinde ulaşımın kolaylığı, futbolseverlere şahane bir deneyim yaşattı.” değerlendirmesinde bulundu.
Hatır, Katar’ın en büyük muvaffakiyetinin, dünya ülkelerini, tüm etnik ve ırksal farklılıklarına karşın tek bir çatı altında toplaması ve insanların birlikte barış ortasında yaşayabileceklerini göstermesi olduğunu söylemiş oldu.
Ülkesinin, memleketler arası bağları “yumuşak bir güç” olarak kullanıp Arap ve dünya halklarına global sistemde hak ettikleri yeri alabileceklerini gösterdiğini savunan Hatır, “Katar, büyük spor tertiplerine mesken sahipliği yapıp bunu insani yardım çalışmalarıyla birleştirerek yumuşak gücünü artırmış oldu.” dedi.
Vatandaşlarının misafirperverliğine de değinen Şeyha Hatır, halkın birçoklarının, mahallî kültürü ve gelenekleri yakından tanımak isteyenlere konutlarını açtığını ve karşılaştıkları problemleri çözmede onlara yardımcı olduğunu anlatarak, bunun evvelki turnuvalarda görülmediğinin altını çizdi.
Hatır, yaptığı açıklamada, Katar’ın, 20 Kasım-18 Aralık tarihlerinde düzenlenen 2022 FIFA Dünya Kupası ötürüsıyla Batı medyası ve birtakım hükümet kurumları tarafınca karalama kampanyalarına maruz kaldığını hatırlattı.
Bir devletin kültürü, toplumsal yapısı ve siyasi sisteminin medyada aşağılayıcı ve küçük düşürücü bir biçimde ele alınmasının, bunların gerisindeki arka niyeti gösterdiğini lisana getiren Hatır, Katar’ın, “ari ırkın üstünlüğünü” kabul eden ırkçı bir yapıya sahip bu kampanyaları akamete uğrattığını söz etti.
Hatır, “Katar’a gelen herkes, kelam konusu tezlerin temelsiz olduğunu gördü. Bunlara verilen en hoş yanıt ise somut gerçekler oldu. Katar, uğraşıları kararı bu argümanları boşa çıkarmayı başardı.” dedi.
Batı’nın Katar’a karşı kullandığı telaffuzun, Batılıların zihinsel yapısında yatan “başarının yalnızca kendilerinin monopolünde olduğu” fikrinden beslendiğini vurgulayan Hatır, “Katar’ın, bu biçimde büyük spor tertiplerini düzenleme inhisarını Avrupa’nın elinden alması kolay olmadı.” diye konuştu.
Hatır, Batı medyasının yürüttüğü kampanyanın birinci olmadığını daha evvel de onlara göre “üçüncü dünya ülkeleri” kapsamına giren Güney Afrika (2010) ve Brezilya’nın (2014) tıpkı kampanyalara maruz kaldığını hatırlattı.
“Benzersiz tecrübe”
FIFA 2022 Dünya Kupasının tüm kıstaslara bakılırsa, “benzersiz” bir kupa olduğunu, sıkı bir çalışma ve hassas planlamanın kararı olan tertibin da güvenlik ve lojistik açıdan en az kupa kadar büyük ses getirdiğini lisana getiren Hatır, “Katar’ın coğrafik özellikleri Dünya Kupasını eşsiz bir deneyime dönüştürdü. Statlar ve aktiflik alanları, turistik yerler ve oteller içinde ulaşımın kolaylığı, futbolseverlere şahane bir deneyim yaşattı.” değerlendirmesinde bulundu.
Hatır, Katar’ın en büyük muvaffakiyetinin, dünya ülkelerini, tüm etnik ve ırksal farklılıklarına karşın tek bir çatı altında toplaması ve insanların birlikte barış ortasında yaşayabileceklerini göstermesi olduğunu söylemiş oldu.
Ülkesinin, memleketler arası bağları “yumuşak bir güç” olarak kullanıp Arap ve dünya halklarına global sistemde hak ettikleri yeri alabileceklerini gösterdiğini savunan Hatır, “Katar, büyük spor tertiplerine mesken sahipliği yapıp bunu insani yardım çalışmalarıyla birleştirerek yumuşak gücünü artırmış oldu.” dedi.
Vatandaşlarının misafirperverliğine de değinen Şeyha Hatır, halkın birçoklarının, mahallî kültürü ve gelenekleri yakından tanımak isteyenlere konutlarını açtığını ve karşılaştıkları problemleri çözmede onlara yardımcı olduğunu anlatarak, bunun evvelki turnuvalarda görülmediğinin altını çizdi.