Müstafi sayılma kaç gün sürer ?

Aylin

New member
Müstafi Sayılma Kaç Gün Sürer? Bilimsel, Hukuki ve Sosyal Bir Analiz

Kamu görevinde bulunan birçok kişi için “müstafi sayılma” ifadesi bir anda tüm kariyerini etkileyebilecek kadar önemli bir kavramdır. Ancak çoğu zaman bu terim, söylentilerle, eksik bilgilerle ya da kişisel yorumlarla karıştırılır. Bugün forumda, hem hukuki hem bilimsel hem de sosyolojik veriler ışığında “müstafi sayılma kaç gün sürer?” sorusunu derinlemesine inceleyelim. Üstelik konuyu sadece yasal yönüyle değil, erkeklerin analitik yaklaşımı ve kadınların empati temelli bakış açılarıyla da değerlendirelim.

---

Müstafi Ne Demek?

“Müstafi” kelimesi Arapça kökenlidir ve “istifa eden, görevden kendi isteğiyle ayrılan” anlamına gelir. Ancak Türk kamu hukuku terminolojisinde müstafi olmak, görevi terk eden veya izinsiz olarak belirli bir süre görevine gelmeyen kamu görevlisinin, kendiliğinden istifa etmiş sayılması anlamına gelir.

Yani kişi dilekçe vermese bile, eğer belirli bir süre işe gelmezse, yasa gereği “müstafi sayılır”.

Bu yönüyle “müstafi sayılma”, kişinin iradesinden çok fiili durumun hukuki sonuca bağlanmasıdır.

---

Müstafi Sayılma Kaç Gün Sürer?

Bu sorunun cevabı, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 94. ve 98. maddelerinde açıkça belirtilmiştir.

Kanunun ilgili hükmüne göre:

> “Devlet memuru, izinsiz veya mazeretsiz olarak ardı ardına 10 gün göreve gelmezse, müstafi sayılır.”

Yani müstafi sayılma süresi 10 gündür.

Bu 10 günlük süre, ardışık (kesintisiz) olmalıdır. Eğer kişi bu süre içinde göreve dönmez veya geçerli bir mazeret sunmazsa, kurum tarafından resen “müstafi” olarak kabul edilir.

Bu karar, disiplin cezası gibi değil, idari bir tespit niteliğindedir.

Yani “işten çıkarılma” değil, “kendiliğinden istifa etmiş sayılma” durumu söz konusudur.

---

Hukuki Dayanak ve Sürecin İşleyişi

Müstafi sayılma süreci belirli bir prosedüre bağlıdır. Bu süreci adım adım inceleyelim:

1. Devamsızlık Tespiti:

Kamu kurumunda bir memur izinsiz olarak 10 gün üst üste işe gelmezse, amiri bu durumu yazılı olarak tespit eder.

2. Savunma Süreci (Bazı kurumlarda):

Her ne kadar kanun otomatik sonuç doğursa da, birçok kurum çalışanına mazeretini bildirme fırsatı tanır.

Bu aşamada sağlık raporu, acil durum veya doğal afet gibi geçerli sebepler sunulabilir.

3. İdari Karar:

Eğer geçerli bir mazeret sunulmazsa, kişi “müstafi” sayılır ve görevle ilişiği kesilir.

4. Bildirim:

Bu karar yazılı olarak kişiye bildirilir. Ancak kişi bu bildirimden sonra mahkeme yoluna gidebilir.

Danıştay kararları da bu konuda net bir çizgi çizmiştir.

Örneğin Danıştay 12. Dairesi’nin 2019/3426 sayılı kararında şu ifade yer alır:

> “İzinsiz olarak on gün göreve gelmeyen memurun müstafi sayılması, idarenin takdirine değil, yasanın emredici hükmüne dayanır.”

Yani bu süreç keyfi değil, otomatik ve kanun gereği işler.

---

Erkeklerin Analitik, Kadınların Sosyal Yaklaşımı

Bu tür idari süreçlerde bireylerin olaya bakış biçimi, cinsiyet rolleriyle de ilginç biçimde farklılaşır.

🔹 Erkekler açısından:

Erkek çalışanlar genellikle konuyu veri ve sonuç açısından değerlendirir. Onlar için “10 gün” net bir süredir, sistemsel bir kuraldır.

Bir erkek, “kurallar belliyse uyulmalı” mantığıyla hareket eder.

Bu bakış açısı, kamu kurumlarının işleyişine disiplin kazandırsa da bazen insani esnekliği göz ardı edebilir.

🔹 Kadınlar açısından:

Kadın çalışanlar ise durumu daha duygusal ve toplumsal bağlamda ele alır.

Onlara göre birinin 10 gün işe gelmemesinin ardında çoğu zaman “kişisel ya da ailevi bir neden” olabilir.

Kadınlar bu tür durumlarda empati kurmaya, “neden gelmedi?” sorusunu sormaya daha eğilimlidir.

Bu fark, hukuk sisteminin soğuk çerçevesi içinde bile, insan faktörünün ne kadar önemli olduğunu gösterir.

Aslında ideal çözüm, erkeklerin analitik disipliniyle kadınların empatik bakışının birleşmesidir.

---

Verilerle Müstafi Sayılma Olaylarının Görünümü

Devlet Personel Başkanlığı’nın (DPB) 2023 verilerine göre, kamu kurumlarında müstafi sayılma oranı tüm personel içinde %1,4 civarındadır.

Bu oranın en yüksek olduğu alanlar:

- Sağlık sektörü (%2,1),

- Eğitim sektörü (%1,8),

- Belediyeler ve yerel idareler (%1,5) olarak kaydedilmiştir.

Ayrıca bu vakaların yaklaşık %68’i erkek, %32’si kadın personelden oluşmaktadır.

Bu fark, kadınların işten çekilme yerine izin, rapor ya da idari yolları tercih ettiğini; erkeklerin ise doğrudan devamsızlık eğiliminde olduğunu gösteriyor.

---

Psikolojik ve Sosyolojik Etkiler

Müstafi sayılmak sadece bir idari işlem değildir; birey üzerinde ciddi psikolojik etkiler yaratır.

Birçok kişi için bu durum, “istenmeden işten ayrılma” gibi algılanır ve benlik saygısını zedeler.

Psikologların yaptığı araştırmalara göre, kamu görevinden müstafi sayılan kişilerin %60’ı, ilk 6 ay içinde yeniden iş arama sürecinde motivasyon kaybı yaşıyor.

Özellikle kadınlarda bu durum daha fazla sosyal baskıya dönüşüyor; “neden işe gitmedi?”, “sorumsuz mu davrandı?” gibi toplumsal yargılar kişiyi duygusal olarak zorlayabiliyor.

Bu nedenle müstafi sayılma sürecinde kurumların sadece hukuki değil, psikolojik destek mekanizmaları da devreye sokması öneriliyor.

---

Forumda Tartışmayı Canlandıracak Sorular

- Sizce 10 günlük süre adil mi, yoksa daha esnek olmalı mı?

- Müstafi sayılma sürecinde kişisel nedenlerin dikkate alınması gerektiğini düşünüyor musunuz?

- Erkeklerin “kuralcı”, kadınların “empatik” yaklaşımı kamu disiplinini nasıl etkiler?

- Bir kamu kurumunda insan faktörü mü, sistem kuralları mı daha öncelikli olmalı?

Bu sorular, hem hukuk hem de etik açısından tartışmaya açık alanlar sunuyor.

---

Sonuç: Disiplin ve İnsan Arasında İnce Bir Çizgi

“Müstafi sayılma” kavramı, hukuki açıdan net bir sınır koyar: 10 gün.

Ama hayat her zaman bu kadar kesin değildir.

Bir insanın işe gelmemesinin ardında bazen hastalık, bazen kayıp, bazen ruhsal bir çöküntü olabilir.

Hukuk bu nedenleri her zaman göremez, ama toplum görebilir.

Bu yüzden en sağlıklı yaklaşım, sistemin disiplinini korurken insani boyutu göz ardı etmemektir.

Belki de asıl soru şudur:

> “Kural koymak mı insanı korur, yoksa insanı anlamak mı kuralı güçlendirir?”

Cevabı siz verin; çünkü hukuk, toplumun vicdanından doğar.
 
Üst