ANKARA (İGFA) – Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği Genel Lider Vekili ve Milas Süt Birliği Lideri Ali İhsan Gezgin, hayvancılık ve süt bölümünde son periyotta yaşanan sancılı süreci kıymetlendirdi.
Küçük aile işletmeciliği yapan üreticilerin, üretim maliyetlerinin artması sebebiyle güç günler geçirdiğini söz eden Lider Gezgin, yakın devirde süt fiyatlarının sabit bir seyir izlemesi, süt fiyatının güncellenmesinin geç yapılması ve buna rağmen girdilerdeki artışların devam etmesinin hayvancılık ve süt üretimini düşünceye soktuğunu söylemiş oldu.
Üretici açısından çok sancılı geçen bu sürecin, damızlık kıymeti yüksek olan hayvanların kısma gitmesiyle sonuçlandığına dikkat çeken Lider Gezgin, “Geçmiş senelerda 3 bin 100 Euro’ya yani bugünkü parayla yaklaşık 60 bin liraya mal olan, ithal edilen damızlık düveler, bugün 20-25 bin liraya kısma gitti. Sütten para kazanamayan üreticilerimiz damızlık kıymeti yüksek hayvanlarını bölüme gönderdi. Bu sebeplerle Türkiye hayvancılığı, süt üretimi ziyana uğradı” dedi.
SERMAYE SAHİPLERİ ÜRETİMDEN ÇEKİLDİ, EN AĞIR DARBEYİ KÜÇÜK AİLE İŞLETMELERİ ALDI
Sütün para ettiği periyotlarda, hayvancılığı ve süt üretimini hobi olarak nazarann sermaye sahiplerinin uygun kredi ve dayanaklarla fazlaca büyük çiftlikler kurduğunu hatırlatan Gezgin, “ithal hayvancı” olarak tabir ettiği bu sermaye sahiplerinin, bu güç kurallarda işletmelerini kapatıp daldan çekildiğini söylemiş oldu.
Samanın kilosunun 3,5 – 4 liraya çıktığı, yem fiyatlarının her hafta zamlandığı, silajın bin 500 lira olduğu bir devirde hayvancılık yapmak epey güç hale geldiğini belirten Gezgin, “Bu berbat devirde küçük aile işletmeciliği yapan üreticilerimiz, kendi imkânlarıyla hayvancılık ve süt üretimi yaparak, Türkiye için üretime devam etti. Gerçek üreticiler, sermaye sahipleri üzere üretimi terk etmedi. Üretimin lokomotifi olan küçük aile işletmelerimiz, her vakit söylemiş olduğimiz üzere üretimin sigortasıdır. Küçük aile işletmeleri için hayvancılık ve süt üretimi hobi değil, geçim deposudur” dedi.
EKSTRA MALİ YÜKLER, ÖRGÜTLÜ ÜRETİM YAPAN ÜRETİCİNİN KAMBURU
Gezgin, “Gübre, mazot, elektrik üzere girdi maliyetlerinin 3’e, 4’e katlaması üzere külfetleri konuşurken, güç kurallarda üretim yapan üreticilerimizin ekstra mali yüklerle zorlanması akıl alır üzere değil!” diyerek, üretici örgütlerinin çatısı altında gerçekleştirilen süt ticaretinde ekstra bir mali yük olarak değerlendirdiği tescil ödemesini gündeme getirdi.
Milas Süt Birliği olarak, “tescil ödemesi” altında Ticaret Borsası’na yıllık 500 bin liraya yakın para ödediklerini kaydeden Gezgin, Türkiye geneli düşünüldüğünde örgütlü üretilen sütte tescil ödemesi olarak borsaya ödenen meblağların hacminin fazlaca büyük olduğuna dikkat çekti.
Pazarlanan sütte tescil ödemesinin gerek olmadığını savunan Gezgin, üretici örgütü olarak girdi maliyetlerini düşürmeye çalışırken, üreticilerimizin ve üretimin üstündeki mali yüklerinin de kaldırılmasını yada hafifçeletilmesini istediklerini söylemiş oldu.
Küçük aile işletmeciliği yapan üreticilerin, üretim maliyetlerinin artması sebebiyle güç günler geçirdiğini söz eden Lider Gezgin, yakın devirde süt fiyatlarının sabit bir seyir izlemesi, süt fiyatının güncellenmesinin geç yapılması ve buna rağmen girdilerdeki artışların devam etmesinin hayvancılık ve süt üretimini düşünceye soktuğunu söylemiş oldu.
Üretici açısından çok sancılı geçen bu sürecin, damızlık kıymeti yüksek olan hayvanların kısma gitmesiyle sonuçlandığına dikkat çeken Lider Gezgin, “Geçmiş senelerda 3 bin 100 Euro’ya yani bugünkü parayla yaklaşık 60 bin liraya mal olan, ithal edilen damızlık düveler, bugün 20-25 bin liraya kısma gitti. Sütten para kazanamayan üreticilerimiz damızlık kıymeti yüksek hayvanlarını bölüme gönderdi. Bu sebeplerle Türkiye hayvancılığı, süt üretimi ziyana uğradı” dedi.
SERMAYE SAHİPLERİ ÜRETİMDEN ÇEKİLDİ, EN AĞIR DARBEYİ KÜÇÜK AİLE İŞLETMELERİ ALDI
Sütün para ettiği periyotlarda, hayvancılığı ve süt üretimini hobi olarak nazarann sermaye sahiplerinin uygun kredi ve dayanaklarla fazlaca büyük çiftlikler kurduğunu hatırlatan Gezgin, “ithal hayvancı” olarak tabir ettiği bu sermaye sahiplerinin, bu güç kurallarda işletmelerini kapatıp daldan çekildiğini söylemiş oldu.
Samanın kilosunun 3,5 – 4 liraya çıktığı, yem fiyatlarının her hafta zamlandığı, silajın bin 500 lira olduğu bir devirde hayvancılık yapmak epey güç hale geldiğini belirten Gezgin, “Bu berbat devirde küçük aile işletmeciliği yapan üreticilerimiz, kendi imkânlarıyla hayvancılık ve süt üretimi yaparak, Türkiye için üretime devam etti. Gerçek üreticiler, sermaye sahipleri üzere üretimi terk etmedi. Üretimin lokomotifi olan küçük aile işletmelerimiz, her vakit söylemiş olduğimiz üzere üretimin sigortasıdır. Küçük aile işletmeleri için hayvancılık ve süt üretimi hobi değil, geçim deposudur” dedi.
EKSTRA MALİ YÜKLER, ÖRGÜTLÜ ÜRETİM YAPAN ÜRETİCİNİN KAMBURU
Gezgin, “Gübre, mazot, elektrik üzere girdi maliyetlerinin 3’e, 4’e katlaması üzere külfetleri konuşurken, güç kurallarda üretim yapan üreticilerimizin ekstra mali yüklerle zorlanması akıl alır üzere değil!” diyerek, üretici örgütlerinin çatısı altında gerçekleştirilen süt ticaretinde ekstra bir mali yük olarak değerlendirdiği tescil ödemesini gündeme getirdi.
Milas Süt Birliği olarak, “tescil ödemesi” altında Ticaret Borsası’na yıllık 500 bin liraya yakın para ödediklerini kaydeden Gezgin, Türkiye geneli düşünüldüğünde örgütlü üretilen sütte tescil ödemesi olarak borsaya ödenen meblağların hacminin fazlaca büyük olduğuna dikkat çekti.
Pazarlanan sütte tescil ödemesinin gerek olmadığını savunan Gezgin, üretici örgütü olarak girdi maliyetlerini düşürmeye çalışırken, üreticilerimizin ve üretimin üstündeki mali yüklerinin de kaldırılmasını yada hafifçeletilmesini istediklerini söylemiş oldu.