Beykozlu
New member
Beşiktaş’ın eski teknik yöneticisi Slaven Bilic, Arjantin ile Fransa içinde oynanan 2022 Dünya Kupası finali daha sonrası açıklamalarda bulundu.
İşte Slaven Bilic’in Arjantin – Fransa maçı yorumu:
“Bazı beşerler futbolu başkalarına göre daha fazlaca sever. Kimileri ise tıpkı duyguyu birebir biçimde yaşamazlar. Eski bir oyuncu ve teknik adam olarak değil, futbolu seven biri olarak bu ömrümde gördüğüm en yeterli andı. Unutulmaz bir konser üzereydi. Çok fazla kalite ve uğraş yaşandı. Adeta bütün bir hayat, tüm hisleriyle bu oyunun içine girdi. Arjantin’in, 1998’de Fransa’nın Brezilya üstündeki domine oyununun bir benzerini onlara uyguladı.
DUYGU, CÜRET, KARARLILIK
Arjantin çılgınca oynadı. Drama üzereydi oyun. Mbappe 3 gol attı ve finali kaybetti. Kulüp futbolu bundan epeyce farklı. Bu maçta hisler, yürek ve kararlılık vardı. Birinci yarıya baktığınızda olağanda Arjantin’in bu müsabakayı 3 defa kazanması gerek. Oyunun 70’tilk öncesi ve daha sonrası adeta iki farklı maç üzereydi. Virüsün tesiri mi bilmiyorum ancak Fransa’yı birinci kısımda adeta alanda etkisiz hale getirdi Arjantin.
DÜNYA KUPASI BU İŞTE!
emsalsiz gördüğümüz en âlâ Dünya Kupası finali. Evet eksiksiz bir oyun yoktu, taktik yanlışlar vardı lakin bir futbol maçı olarak şahaneydi. Dünya Kupası bu işte; hisler, beraberlik, güç ve kalite… Maçın en yeterlisi birinci yarıda Messi’ydi. Giroud, Mbappe ve Dembele makus oynarlarken, Messi’nin yanında Alvarez mükemmel oynadı. Daima savunmaya baskı yapıp, tempoyu o belirledi. Bu sayede çabuk golleri attılar. Bir ortaya Messi ya da Mbappe topu alıp, atağa gidiyorlardı.
PLAYSTATION MAÇI GİBİYDİ
PlayStation maçı üzereydi. Arjantin tam bir his grubu. Di Maria golü atıyor, ağlıyor, tam zıddı olunca da ağlıyor. Kızımla maçı izledim ve Hırvatistan yoksa, Messi’nin kazanmasını istedim. Ben bir Messi hayranıyım. Penaltılara kalınca Martinez’in maçı kazandıracağını düşünüyordum. Bu final dediğim üzere asla unutulmayacak. 6 golü ya da penaltıları unutun…Uzatmanın ikinci yarısının son 30 saniyesi bile inanılmazdı. O 30 saniyede bile iki kadrodan biri gol atıyordu. Yalnızca bir teknik adam olarak değil, futbolu seven biri olarak hayatımda gördüğüm en düzgün andı bu final. Hayat adeta bu finalin ortasında üzereydi. Messi hayranıyım ve onun kazanmasını epey istemiştim.”
İşte Slaven Bilic’in Arjantin – Fransa maçı yorumu:
“Bazı beşerler futbolu başkalarına göre daha fazlaca sever. Kimileri ise tıpkı duyguyu birebir biçimde yaşamazlar. Eski bir oyuncu ve teknik adam olarak değil, futbolu seven biri olarak bu ömrümde gördüğüm en yeterli andı. Unutulmaz bir konser üzereydi. Çok fazla kalite ve uğraş yaşandı. Adeta bütün bir hayat, tüm hisleriyle bu oyunun içine girdi. Arjantin’in, 1998’de Fransa’nın Brezilya üstündeki domine oyununun bir benzerini onlara uyguladı.
DUYGU, CÜRET, KARARLILIK
Arjantin çılgınca oynadı. Drama üzereydi oyun. Mbappe 3 gol attı ve finali kaybetti. Kulüp futbolu bundan epeyce farklı. Bu maçta hisler, yürek ve kararlılık vardı. Birinci yarıya baktığınızda olağanda Arjantin’in bu müsabakayı 3 defa kazanması gerek. Oyunun 70’tilk öncesi ve daha sonrası adeta iki farklı maç üzereydi. Virüsün tesiri mi bilmiyorum ancak Fransa’yı birinci kısımda adeta alanda etkisiz hale getirdi Arjantin.
DÜNYA KUPASI BU İŞTE!
emsalsiz gördüğümüz en âlâ Dünya Kupası finali. Evet eksiksiz bir oyun yoktu, taktik yanlışlar vardı lakin bir futbol maçı olarak şahaneydi. Dünya Kupası bu işte; hisler, beraberlik, güç ve kalite… Maçın en yeterlisi birinci yarıda Messi’ydi. Giroud, Mbappe ve Dembele makus oynarlarken, Messi’nin yanında Alvarez mükemmel oynadı. Daima savunmaya baskı yapıp, tempoyu o belirledi. Bu sayede çabuk golleri attılar. Bir ortaya Messi ya da Mbappe topu alıp, atağa gidiyorlardı.
PLAYSTATION MAÇI GİBİYDİ
PlayStation maçı üzereydi. Arjantin tam bir his grubu. Di Maria golü atıyor, ağlıyor, tam zıddı olunca da ağlıyor. Kızımla maçı izledim ve Hırvatistan yoksa, Messi’nin kazanmasını istedim. Ben bir Messi hayranıyım. Penaltılara kalınca Martinez’in maçı kazandıracağını düşünüyordum. Bu final dediğim üzere asla unutulmayacak. 6 golü ya da penaltıları unutun…Uzatmanın ikinci yarısının son 30 saniyesi bile inanılmazdı. O 30 saniyede bile iki kadrodan biri gol atıyordu. Yalnızca bir teknik adam olarak değil, futbolu seven biri olarak hayatımda gördüğüm en düzgün andı bu final. Hayat adeta bu finalin ortasında üzereydi. Messi hayranıyım ve onun kazanmasını epey istemiştim.”