Aylin
New member
Teneker Nedir? Bir Hikâyeyle Anlatmak İsterim…
Selam dostlar,
Bazen bir kelime vardır ya, sözlük anlamını öğrenseniz bile tam olarak ne demek istediğini ancak yaşayınca anlarsınız. Bugün size öyle bir kelimeden, “teneker”den bahsetmek istiyorum. Ama öyle kuru kuru değil… İçinde insan sıcaklığı olan, biraz hüzün, biraz tebessüm barındıran bir hikâyeyle.
---
Hikâyemiz: Teneker’in İki Yüzü
Soğuk bir kış akşamıydı. Şehrin kenar mahallelerinden birinde, küçücük bir atölyenin loş ışığı hâlâ yanıyordu. Atölyenin sahibi Murat Usta, elinde bir demir parçasını incelerken, kapı gıcırdayarak açıldı. İçeri, ince pardösüsüyle Elif girdi. Yüzünde tatlı ama biraz yorgun bir gülümseme vardı.
“Elif, bu saatte ne işin var?” dedi Murat, gözlüğünü burnunun ucuna indirerek.
Elif, “Abi, seninle bir şey konuşmam lazım. Hem de çok önemli,” dedi.
Oturduklarında Elif başladı anlatmaya. Mahalledeki çocuklar için bir oyun kulübü kurmak istiyordu. Ama elinde ne malzeme vardı, ne de para. Sadece hayali…
---
Erkeğin Stratejisi
Murat Usta, anlatılanları dikkatle dinledi. Başını iki yana salladı.
“Elif, bu iş öyle hayalle olmaz. Önce plan yapacaksın. Hangi malzeme lazım? Kaç çocuk gelecek? Ne kadar masraf olacak? Bunları netleştirmeden adım atılmaz,” dedi.
O an Murat Usta’nın yüzünde tipik bir “çözüm odaklı” ifade vardı. Onun için mesele netti: Önce kaynak, sonra hayal.
Ama Elif, başını hafifçe yana eğdi, dudaklarında ince bir gülümseme belirdi.
“Murat abi, bazen hayal önce gelir. Hayal olmazsa o listeyi bile hazırlayamazsın,” dedi.
---
Kadının Empatisi
Elif, lafı fazla uzatmadan küçük bir defter çıkardı. Defterin içinde çocukların çizdiği resimler vardı: güneş, ağaç, salıncak, gülümseyen yüzler…
“Bak,” dedi Elif, “bu çocuklar günlerini kahvede, sokakta geçiriyor. Bir köşeleri olsa, kendilerini güvende hissetseler… Bir tane masa, birkaç sandalye, belki birkaç boya kalemi… Sence de değmez mi?”
Murat Usta defteri eline aldı, resimlere baktı. O an, stratejinin duvarları biraz çatladı. Çünkü resimlerdeki umut, herhangi bir mühendislik planının satır aralarına sığmazdı.
---
Teneker’in Sırrı
İşte burada “teneker” kelimesi devreye giriyor. Bizim memlekette “teneker”, insanın içindeki o katı kabuğa rağmen başkasının derdine el uzatabilme hâlidir. Bazen bu yardım, cebinizden çıkan bir para değildir. Bazen sadece kapınızdaki ışığı açık bırakmaktır.
Teneker, Murat Usta’nın o akşam yaptığı gibi, “Peki Elif, yarın hurdacıya gidelim. Belki orada kullanabileceğimiz bir şeyler buluruz,” demektir.
Teneker, Elif’in gözlerindeki sevinci görüp, “Bu iş olur” diye inanmak demektir.
---
Planla Yüreğin Dansı
Sonraki günler, Murat Usta ve Elif birlikte çalıştılar. Murat, her şeyi ölçtü, biçti; en uygun masaları, en sağlam sandalyeleri seçti. Elif ise mahalle kadınlarını toplayıp, çocuklara hikâyeler okuyacak gönüllüler buldu.
Biri stratejiyle yola yol açtı, diğeri o yolda çiçekler ekti.
Oyun kulübü açıldığında, ilk gün kapıdan içeri giren çocukların gözleri ışıl ışıldı. İşte o an, Murat Usta “teneker”in gerçek anlamını kalbinde hissetti.
---
Teneker Olmak
Teneker olmak, başkasının hikâyesine kendi emeğini katmaktır. Erkek ya da kadın, fark etmez. Ama erkekler çoğunlukla çözüm ve yapı kurma tarafında durur, kadınlar ise o yapının içine sıcaklık ve anlam katar.
Murat Usta, “Biz bunu birlikte yaptık,” dediğinde Elif sadece gülümsedi. Çünkü biliyordu, asıl olan birlikte “teneker” olabilmekti.
---
Siz de Anlatın
Şimdi sevgili forumdaşlar, merak ediyorum:
Siz hiç “teneker” oldunuz mu?
Ya da birinin sizin için “teneker” olduğunu hissettiniz mi?
Belki bir yardım eli, belki küçük bir söz, belki bir umut ışığı…
Hadi gelin, bu başlık altında kendi teneker hikâyelerimizi paylaşalım. Belki birinin hayali, sizin yazdığınız satırlarla başlar…
---
İstersen sana bu hikâyenin sonuna, forum ortamında paylaşım etkisini artıracak küçük bir “yorum teşvik” bölümü de ekleyebilirim ki okuyanlar yazmaya daha meyilli olsun. Böylece konu daha çok canlı kalır. İster misin?
Selam dostlar,
Bazen bir kelime vardır ya, sözlük anlamını öğrenseniz bile tam olarak ne demek istediğini ancak yaşayınca anlarsınız. Bugün size öyle bir kelimeden, “teneker”den bahsetmek istiyorum. Ama öyle kuru kuru değil… İçinde insan sıcaklığı olan, biraz hüzün, biraz tebessüm barındıran bir hikâyeyle.
---
Hikâyemiz: Teneker’in İki Yüzü
Soğuk bir kış akşamıydı. Şehrin kenar mahallelerinden birinde, küçücük bir atölyenin loş ışığı hâlâ yanıyordu. Atölyenin sahibi Murat Usta, elinde bir demir parçasını incelerken, kapı gıcırdayarak açıldı. İçeri, ince pardösüsüyle Elif girdi. Yüzünde tatlı ama biraz yorgun bir gülümseme vardı.
“Elif, bu saatte ne işin var?” dedi Murat, gözlüğünü burnunun ucuna indirerek.
Elif, “Abi, seninle bir şey konuşmam lazım. Hem de çok önemli,” dedi.
Oturduklarında Elif başladı anlatmaya. Mahalledeki çocuklar için bir oyun kulübü kurmak istiyordu. Ama elinde ne malzeme vardı, ne de para. Sadece hayali…
---
Erkeğin Stratejisi
Murat Usta, anlatılanları dikkatle dinledi. Başını iki yana salladı.
“Elif, bu iş öyle hayalle olmaz. Önce plan yapacaksın. Hangi malzeme lazım? Kaç çocuk gelecek? Ne kadar masraf olacak? Bunları netleştirmeden adım atılmaz,” dedi.
O an Murat Usta’nın yüzünde tipik bir “çözüm odaklı” ifade vardı. Onun için mesele netti: Önce kaynak, sonra hayal.
Ama Elif, başını hafifçe yana eğdi, dudaklarında ince bir gülümseme belirdi.
“Murat abi, bazen hayal önce gelir. Hayal olmazsa o listeyi bile hazırlayamazsın,” dedi.
---
Kadının Empatisi
Elif, lafı fazla uzatmadan küçük bir defter çıkardı. Defterin içinde çocukların çizdiği resimler vardı: güneş, ağaç, salıncak, gülümseyen yüzler…
“Bak,” dedi Elif, “bu çocuklar günlerini kahvede, sokakta geçiriyor. Bir köşeleri olsa, kendilerini güvende hissetseler… Bir tane masa, birkaç sandalye, belki birkaç boya kalemi… Sence de değmez mi?”
Murat Usta defteri eline aldı, resimlere baktı. O an, stratejinin duvarları biraz çatladı. Çünkü resimlerdeki umut, herhangi bir mühendislik planının satır aralarına sığmazdı.
---
Teneker’in Sırrı
İşte burada “teneker” kelimesi devreye giriyor. Bizim memlekette “teneker”, insanın içindeki o katı kabuğa rağmen başkasının derdine el uzatabilme hâlidir. Bazen bu yardım, cebinizden çıkan bir para değildir. Bazen sadece kapınızdaki ışığı açık bırakmaktır.
Teneker, Murat Usta’nın o akşam yaptığı gibi, “Peki Elif, yarın hurdacıya gidelim. Belki orada kullanabileceğimiz bir şeyler buluruz,” demektir.
Teneker, Elif’in gözlerindeki sevinci görüp, “Bu iş olur” diye inanmak demektir.
---
Planla Yüreğin Dansı
Sonraki günler, Murat Usta ve Elif birlikte çalıştılar. Murat, her şeyi ölçtü, biçti; en uygun masaları, en sağlam sandalyeleri seçti. Elif ise mahalle kadınlarını toplayıp, çocuklara hikâyeler okuyacak gönüllüler buldu.
Biri stratejiyle yola yol açtı, diğeri o yolda çiçekler ekti.
Oyun kulübü açıldığında, ilk gün kapıdan içeri giren çocukların gözleri ışıl ışıldı. İşte o an, Murat Usta “teneker”in gerçek anlamını kalbinde hissetti.
---
Teneker Olmak
Teneker olmak, başkasının hikâyesine kendi emeğini katmaktır. Erkek ya da kadın, fark etmez. Ama erkekler çoğunlukla çözüm ve yapı kurma tarafında durur, kadınlar ise o yapının içine sıcaklık ve anlam katar.
Murat Usta, “Biz bunu birlikte yaptık,” dediğinde Elif sadece gülümsedi. Çünkü biliyordu, asıl olan birlikte “teneker” olabilmekti.
---
Siz de Anlatın
Şimdi sevgili forumdaşlar, merak ediyorum:
Siz hiç “teneker” oldunuz mu?
Ya da birinin sizin için “teneker” olduğunu hissettiniz mi?
Belki bir yardım eli, belki küçük bir söz, belki bir umut ışığı…
Hadi gelin, bu başlık altında kendi teneker hikâyelerimizi paylaşalım. Belki birinin hayali, sizin yazdığınız satırlarla başlar…
---
İstersen sana bu hikâyenin sonuna, forum ortamında paylaşım etkisini artıracak küçük bir “yorum teşvik” bölümü de ekleyebilirim ki okuyanlar yazmaya daha meyilli olsun. Böylece konu daha çok canlı kalır. İster misin?