BURSA (İGFA) – Tarihi ipek yolunun Anadolu’daki son durağı olan, Osmanlı devrinde başta Topkapı olmak üzere dünya saraylarını süsleyen ipek halı ve kumaşlar üreten Bursa, yaklaşık 2 asır daha sonra dünyaca ünlü ipeğiyle bir daha vitrine çıkıyor.
15’inci yüzyılda ipek dokuyan yüzlerce tezgahta günde ortalama 150 kilogram ham ipeğin üretildiği Bursa’da, bilhassa Gümrük Birliği’ne girişle bir arada ipek üstündeki fonların kaldırılmasıyla fabrikalar bir bir kapandı, kozaları elde kalan köylüler dut ağaçlarını kesti. Türk külçeşidinin en kıymetli kesimlerinden biri olan ipekçilik tarihin tozlu raflarında yerini alırken; Büyükşehir Belediyesi, Osmanlı’nın en stratejik eseri olan ve Avrupa’nın senelerca vergi bile almadığı Bursa İpeğini bir daha eski ihtişamlı günlerine döndürüyor.
‘Bursa İpeği bir daha Hayat Buluyor’ projesi kapsamında 2015 yılında Umurbey İpek Üretim ve Tasarım Merkezi’ni açan, kırsal bölgelerde koza üretimini destekleyip ipek üretimi ve halı dokuma atölyeleriyle üretimi destekleyen Büyükşehir Belediyesi, tanıtım gayesiyle düzenlendiği Milletlerarası Kozadan Kumaşa İpek Festivali’nin bu yıl üçüncüsünü gerçekleştirdi.
KOZA, ATLARLA GETİRİLDİ
Festival kapsamında, yaklaşık 6 asır evvel 2. Bayezid tarafınca yaptırılan ve Osmanlı devrinde ipek ticaretinin merkezi olan Koza Han, koza mezadına mesken sahipliği yaptı.
Tarihi hanın kapısından atlarıyla giren temsili tüccarların alım-satım canlandırması, vatandaşları asırlar öncesine götürdü. Yaş ve kuru koza meblağlarının ilan edilmesinin akabinde mezat başlarken, pazarlıklara Büyükşehir Belediye Lideri Alinur Aktaş da katıldı. Buradaki aktifliğin akabinde şenliğin açılış merasimi, Orhangazi Parkı’nda gerçekleştirildi.
Alanda hazırlanan çadır ve stantlarda yapılan ipek eserler ile ilgili atölye çalışmaları, vatandaşlardan büyük ilgi gördü.
İl Kültür ve Turizm Müdürü Kamil Özer, Vilayet Tarım ve Orman Müdürü Hamit Aygül ile epey sayıda davetlinin katıldığı merasimde konuşan Büyükşehir Belediye Lideri Alinur Aktaş, Osmanlı’ya başşehirlik yapmış, uygarlıkların kesişme noktası olan Bursa’nın ‘geleceğini şekillendirmek üzere yola çıkanlara’ ilham veren kent olduğunu vurguladı.
Her kentin kendine has sembol bedelleri olduğunu lakin Bursa’nın sembollerinin saymakla bitmeyeceğini tabir eden Lider Aktaş, “Bursa’nın tarihi varlığını yalnızca anıtsal yapılarla sınırlamak mümkün değildir. Ticari geleneği ve bu geleneğin yansıması olan çarşıları, esnaf ve zanaat kültürü var. Örneğin bugün bizleri burada bir ortaya getiren, bir Asya simgesi iken uzun yollar aşıp Bursa’nın simgesi haline gelen ipeğimiz. Osmanlı devrinde Topkapı başta olmak üzere Avrupa saraylarını süsleyen Bursa ipeği, o kadar kıymetliymiş ki; Çin ve İran ipeklerinden vergi alan Avrupa, Bursa ipeğinden hiç bir vakit vergi almamış. Türk külçeşidinin en kıymetli bedellerinden olan Bursa İpeğinin yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması için çaba gösteriyoruz” dedi.
15’inci yüzyılda ipek dokuyan yüzlerce tezgahta günde ortalama 150 kilogram ham ipeğin üretildiği Bursa’da, bilhassa Gümrük Birliği’ne girişle bir arada ipek üstündeki fonların kaldırılmasıyla fabrikalar bir bir kapandı, kozaları elde kalan köylüler dut ağaçlarını kesti. Türk külçeşidinin en kıymetli kesimlerinden biri olan ipekçilik tarihin tozlu raflarında yerini alırken; Büyükşehir Belediyesi, Osmanlı’nın en stratejik eseri olan ve Avrupa’nın senelerca vergi bile almadığı Bursa İpeğini bir daha eski ihtişamlı günlerine döndürüyor.
‘Bursa İpeği bir daha Hayat Buluyor’ projesi kapsamında 2015 yılında Umurbey İpek Üretim ve Tasarım Merkezi’ni açan, kırsal bölgelerde koza üretimini destekleyip ipek üretimi ve halı dokuma atölyeleriyle üretimi destekleyen Büyükşehir Belediyesi, tanıtım gayesiyle düzenlendiği Milletlerarası Kozadan Kumaşa İpek Festivali’nin bu yıl üçüncüsünü gerçekleştirdi.
KOZA, ATLARLA GETİRİLDİ
Festival kapsamında, yaklaşık 6 asır evvel 2. Bayezid tarafınca yaptırılan ve Osmanlı devrinde ipek ticaretinin merkezi olan Koza Han, koza mezadına mesken sahipliği yaptı.
Tarihi hanın kapısından atlarıyla giren temsili tüccarların alım-satım canlandırması, vatandaşları asırlar öncesine götürdü. Yaş ve kuru koza meblağlarının ilan edilmesinin akabinde mezat başlarken, pazarlıklara Büyükşehir Belediye Lideri Alinur Aktaş da katıldı. Buradaki aktifliğin akabinde şenliğin açılış merasimi, Orhangazi Parkı’nda gerçekleştirildi.
Alanda hazırlanan çadır ve stantlarda yapılan ipek eserler ile ilgili atölye çalışmaları, vatandaşlardan büyük ilgi gördü.
İl Kültür ve Turizm Müdürü Kamil Özer, Vilayet Tarım ve Orman Müdürü Hamit Aygül ile epey sayıda davetlinin katıldığı merasimde konuşan Büyükşehir Belediye Lideri Alinur Aktaş, Osmanlı’ya başşehirlik yapmış, uygarlıkların kesişme noktası olan Bursa’nın ‘geleceğini şekillendirmek üzere yola çıkanlara’ ilham veren kent olduğunu vurguladı.
Her kentin kendine has sembol bedelleri olduğunu lakin Bursa’nın sembollerinin saymakla bitmeyeceğini tabir eden Lider Aktaş, “Bursa’nın tarihi varlığını yalnızca anıtsal yapılarla sınırlamak mümkün değildir. Ticari geleneği ve bu geleneğin yansıması olan çarşıları, esnaf ve zanaat kültürü var. Örneğin bugün bizleri burada bir ortaya getiren, bir Asya simgesi iken uzun yollar aşıp Bursa’nın simgesi haline gelen ipeğimiz. Osmanlı devrinde Topkapı başta olmak üzere Avrupa saraylarını süsleyen Bursa ipeği, o kadar kıymetliymiş ki; Çin ve İran ipeklerinden vergi alan Avrupa, Bursa ipeğinden hiç bir vakit vergi almamış. Türk külçeşidinin en kıymetli bedellerinden olan Bursa İpeğinin yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması için çaba gösteriyoruz” dedi.