SAKARYA (İGFA) – Yeni jenerasyon fırtına obüslerinin teslimat merasiminde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sayıyı önümüzdeki devirde yeni teslimatlarla toplamda 140’a kadar çıkaracaklarını söylemiş oldu.
Teslimatı gerçekleşen 6 adet yeni jenerasyon fırtına obüslerinin millette ve orduya iyi olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002’de savunma sanayi kesiminde yalnızca 56 firma faaliyet gösterirken bugün bu sayının 2 bini aştığını belirterek, “6 adet yeni kuşak fırtına Obüsü’nün ülkemize iyi olmasını diliyorum. Yeni teslimatlarla toplam sayısı 140’a kadar çıkartacağız” dedi.
Yeni kuşak Fırtına obüsleri, şu an envanterde olan modellere kıyasla bir fazlaca avantaja sahip olduğuna vurgu yapan Erdoğan, “Yürütülen çalışmalar sonucunda obüslerimizin hem beka kabiliyeti tıpkı vakitte ateş gücü arttırılmıştır. Kazandırılan ek yetenekler içinde yeni jenerasyon atış denetim, otomatik mühimmat yükleme, şoför görüş, otomatik yangın söndürme, iklimlendirme, uzaktan kumandalı silah, yenileştirilmiş palet askı donanımı, yeni kuşak yardımcı güç kümesi üzere bir fazlaca kritik öge bulunuyor. Fırtına obüslerimizin gücüne güç katan tüm bu sistemlerle bununla birlikte dışa bağımlılığımızı da azaltmış oluyoruz. Motor ve transmisyon konusunda bir müddetdir yürüttüğümüz yerlileştirme faaliyetlerini inşallah iki sene içerisinde tamamlayacağız” diye konuştu.
Birilerinin “Ona, buna satıldı.” diyerek iftiralarına amaç olan Arifiye Ana Bakım Fabrikası’nın, farklı alanlarda ordunun muhtaçlıklarını karşılamayı sürdürdüğünü lisana getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:
“Sermaye düşmanlığı yapanlar bugün Amerika’dan İngiltere’ye, oradan Almanya’ya kapı kapı dolaşarak akaryakıt istasyonlarındaki affedersiniz restoranlarda, oralarda bir şeyler yemeye çaba edenler, yabancı iktisat komiserlerinden yardım dileniyor. Biz ise yerli ve ulusal olarak kendi mühendislerimizle, kendi personellerimizle işte bu dev yapıtları ortaya koyuyoruz. Birebir biçimde ‘İşten atılacak.’ diyerek galeyana getirmek istedikleri fabrika çalışanımız de hiç bir hak kaybına uğramadan, tam bir gönül huzuruyla fabrikamızda çalışıyor, üretiyor, ülkemiz iktisadına katkı sağlıyor. Hâl bu biçimdeyken fabrikayla ilgili hiç bir argümanları tutmayanlar, şimdiye kadar ne buradaki personel kardeşlerimizden, ne işletmecilerimizden, ne de milletimizden yarım ağızda da olsa bir özür dileme fazileti göstermediler.”
Teslimatı gerçekleşen 6 adet yeni jenerasyon fırtına obüslerinin millette ve orduya iyi olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002’de savunma sanayi kesiminde yalnızca 56 firma faaliyet gösterirken bugün bu sayının 2 bini aştığını belirterek, “6 adet yeni kuşak fırtına Obüsü’nün ülkemize iyi olmasını diliyorum. Yeni teslimatlarla toplam sayısı 140’a kadar çıkartacağız” dedi.
Yeni kuşak Fırtına obüsleri, şu an envanterde olan modellere kıyasla bir fazlaca avantaja sahip olduğuna vurgu yapan Erdoğan, “Yürütülen çalışmalar sonucunda obüslerimizin hem beka kabiliyeti tıpkı vakitte ateş gücü arttırılmıştır. Kazandırılan ek yetenekler içinde yeni jenerasyon atış denetim, otomatik mühimmat yükleme, şoför görüş, otomatik yangın söndürme, iklimlendirme, uzaktan kumandalı silah, yenileştirilmiş palet askı donanımı, yeni kuşak yardımcı güç kümesi üzere bir fazlaca kritik öge bulunuyor. Fırtına obüslerimizin gücüne güç katan tüm bu sistemlerle bununla birlikte dışa bağımlılığımızı da azaltmış oluyoruz. Motor ve transmisyon konusunda bir müddetdir yürüttüğümüz yerlileştirme faaliyetlerini inşallah iki sene içerisinde tamamlayacağız” diye konuştu.
Birilerinin “Ona, buna satıldı.” diyerek iftiralarına amaç olan Arifiye Ana Bakım Fabrikası’nın, farklı alanlarda ordunun muhtaçlıklarını karşılamayı sürdürdüğünü lisana getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:
“Sermaye düşmanlığı yapanlar bugün Amerika’dan İngiltere’ye, oradan Almanya’ya kapı kapı dolaşarak akaryakıt istasyonlarındaki affedersiniz restoranlarda, oralarda bir şeyler yemeye çaba edenler, yabancı iktisat komiserlerinden yardım dileniyor. Biz ise yerli ve ulusal olarak kendi mühendislerimizle, kendi personellerimizle işte bu dev yapıtları ortaya koyuyoruz. Birebir biçimde ‘İşten atılacak.’ diyerek galeyana getirmek istedikleri fabrika çalışanımız de hiç bir hak kaybına uğramadan, tam bir gönül huzuruyla fabrikamızda çalışıyor, üretiyor, ülkemiz iktisadına katkı sağlıyor. Hâl bu biçimdeyken fabrikayla ilgili hiç bir argümanları tutmayanlar, şimdiye kadar ne buradaki personel kardeşlerimizden, ne işletmecilerimizden, ne de milletimizden yarım ağızda da olsa bir özür dileme fazileti göstermediler.”