EMDR Terapisini Anlamak… Travma sırasında neler yaşanır?
Tıpkı bedenimiz üzere beynimizin de doğuştan gelen bir düzgünleşme kapasitesi vardır. Lakin travmatik ya da fazlaca gerilimli bir olay yaşadığımızda, bu olayın anısı kolay bir anının işlendiği üzere işlenmeyebilir ve ‘takılıp kalabilir’.
Burada sistemi açıklamak için duman ile devreye girip çalışan bir yangın alarmını kullanabiliriz. Tehdit altında olduğumuzda, beynimizdeki ‘duman alarmı’ olan beynimizdeki amigdalamız devreye girer ve bilinçsiz bir savaş, kaç ya da donarak hayatta kalma yansısı yaşarız.
Beynin ekseriyetle bir anıya ‘zaman ve tarih etiketi’ koyan kısmı (hipokampus olarak adlandırılır) baskılanabilir.
Sonuç olarak, hafıza “zamanda donabilir” ve hudut sistemimizde sıkışıp kalabilir. bu biçimde olayı yine tekrar yaşıyormuş ve travma anında sahip olduğumuz his ve niyetleri yaşıyormuş üzere hissedebiliriz.
Bu, geçmişe dönüşler, kabuslar ve müdahaleci fikirler üzere semptomlar olarak ortaya çıkabilir. Güya bedenimiz hala savaş, kaç ya da donma modundadır ve beynimizdeki (amigdala) ‘duman alarmı’, travma uzun müddet geçmiş ve tehlike yokken bile çalmaya devam eder.
Şimdi anda yaşarken, telaşlı yahut inançsız hissetmemize niye oluyor. Kognisyonlarımız, bilişlerimiz, fikrimiz, travmatik yahut gerilimli ömür tecrübeleriyle de şekillenebilir. Kendimiz (örn. “Yeterince âlâ değilim”), öbür beşerler (örn. “Kimseye güvenemem”) yahut etrafımızdaki dünya (örn. “Güvende değilim”) hakkında olumsuz inançlar oluşturabiliriz.
EMDR Terapisi nasıl yardımcı olabilir…
EMDR, beyni ‘sıkışmış’ travmatik anıları işleyecek ve çözecek biçimde aktive etmek için göz hareketleri üzere iki taraflı uyarımı kullanan bir tedavi modelidir. Bir bakıma EMDR, beynin doğal güzelleşme sürecini ‘başlatır’ ve tekrar devam ettirir.
Uzman Klinik Psikolog Hülya İlhan
EMDR 2. Düzey Terapisti
Okumaya devam et...
Tıpkı bedenimiz üzere beynimizin de doğuştan gelen bir düzgünleşme kapasitesi vardır. Lakin travmatik ya da fazlaca gerilimli bir olay yaşadığımızda, bu olayın anısı kolay bir anının işlendiği üzere işlenmeyebilir ve ‘takılıp kalabilir’.
Burada sistemi açıklamak için duman ile devreye girip çalışan bir yangın alarmını kullanabiliriz. Tehdit altında olduğumuzda, beynimizdeki ‘duman alarmı’ olan beynimizdeki amigdalamız devreye girer ve bilinçsiz bir savaş, kaç ya da donarak hayatta kalma yansısı yaşarız.
Beynin ekseriyetle bir anıya ‘zaman ve tarih etiketi’ koyan kısmı (hipokampus olarak adlandırılır) baskılanabilir.
Sonuç olarak, hafıza “zamanda donabilir” ve hudut sistemimizde sıkışıp kalabilir. bu biçimde olayı yine tekrar yaşıyormuş ve travma anında sahip olduğumuz his ve niyetleri yaşıyormuş üzere hissedebiliriz.
Bu, geçmişe dönüşler, kabuslar ve müdahaleci fikirler üzere semptomlar olarak ortaya çıkabilir. Güya bedenimiz hala savaş, kaç ya da donma modundadır ve beynimizdeki (amigdala) ‘duman alarmı’, travma uzun müddet geçmiş ve tehlike yokken bile çalmaya devam eder.
Şimdi anda yaşarken, telaşlı yahut inançsız hissetmemize niye oluyor. Kognisyonlarımız, bilişlerimiz, fikrimiz, travmatik yahut gerilimli ömür tecrübeleriyle de şekillenebilir. Kendimiz (örn. “Yeterince âlâ değilim”), öbür beşerler (örn. “Kimseye güvenemem”) yahut etrafımızdaki dünya (örn. “Güvende değilim”) hakkında olumsuz inançlar oluşturabiliriz.
EMDR Terapisi nasıl yardımcı olabilir…
EMDR, beyni ‘sıkışmış’ travmatik anıları işleyecek ve çözecek biçimde aktive etmek için göz hareketleri üzere iki taraflı uyarımı kullanan bir tedavi modelidir. Bir bakıma EMDR, beynin doğal güzelleşme sürecini ‘başlatır’ ve tekrar devam ettirir.
Uzman Klinik Psikolog Hülya İlhan
EMDR 2. Düzey Terapisti
Okumaya devam et...