Cinsellik ve üreme dürtüsü her bireyin doğuştan getirdiği ilkel dürtüler içinde yer alır. Uygarlaşan ve dürtülerine farklı etik yargılar ve manalar çizen birey için bu dürtüler, daha toplumsal ve duygusal manalara bürünerek gelişmektedir. Toplumsal etik kurallar, toplumsal statü ve roller gereği kurumlaşan beraberlikler her ne kadar temelde ilkel cinsel dürtüler üzerine heyeti olsa da içerik olarak zenginleşmiştir. Bu niçinledir ki evliliklerin toplumsal ve duygusal boyutuyla bir arada dürtüsel tatmin isteyen bir gerçeği barındırır. Bu dürtü sağlıklı ve kâfi doyum vermediği vakit kimi problemleri doğurabilmektedir.
Vajinismus, cinsel birleşmenin istenildiği biçimde gerçekleşememesi yahut ağrılı/acılı bir biçimde gerçekleşmesidir. Münasebetin ve evliliğin temel ilkel dürtüsünde yaşanan bu aksama hem bayanın tıpkı vakitte erkeğin ruhsal ve sosyolojik olarak olumsuz etkilenmesine yol açar.
Bilhassa vajinismusla tanışan çiftlerin bu semptomların yalnızca kendilerine has olduğunu düşünmek ve ferdî olarak algılamak birinci reaksiyonlar içindedır. Vajinismusun en sık rastlanılan cinsel fonksiyon bozukluklarından olduğunu bilmeyen çiftler için sorgulanan birinci bahis kendi cinsel kimlikleridir. Erkek eş kendini ve eşinin hislerini sorgulamaya başlar. Yetersiz, eşinin kendisini yeteri kadar sevmediği hissine kapılabilmektedir. Bu durum kırgınlık ve öfkeyi birlikteinde getirebilmektedir. Bayan eşte ise eksiklik, utanç, beceriksizlik, mahcubiyet hisleri kendini göstermeye başlar. Eşe karşı hissedilen bu yetersizlik duygusu ve mahcubiyet kişiliği sindiren ve pasifize eden bir duyguyu ortaya çıkarabilmektedir. Eşinin cinsel isteğini tatmin edemeyen bayan için vajinismus, aldatılma korkusunu da ortaya çıkarabilmektedir. Bu manada yıpratıcı bir müddetcin de sinyali verilmiş olur.
Bayan kimliğini zedeleyen ve özgüven eksikliğine yol açan vajinismus daha da ilerleyen vakit içinderda toplumsal kısıtlamaları da birlikteinde getirebilmektedir. Evlilik mühleti uzadıkça toplumsal baskılar çocuk sahibi olunması istikametinde artar. çabucak hemen ilgi etabını gerçekleştirememiş çiftler için bu baskı çok yıpratıcı olabilmektedir. Bu beklentilere maruz kalmamak için vajinismus çiftlerinin vakit içerisinde kendi kabuklarına çekildikleri gözlemlenmektedir.
Tedavi ertelendikçe bu sıkıntılar giderek daha da kemikleşir ve evlilik münasebetleri ziyan görmeye başlar. Evliliğin yanı sıra ferdi yıpranmalar da kelam konusu olmaktadır. Tüm bu yaşanılan aksilikler uzun vadede önemli yaralar açabilmektedir. Bu niçinle epey kısa müddette ve kalıcı olarak tedavi edilebilen vajinismusla yüzleşmek ve ortadan büsbütün kaldırmak mümkün olduğu unutulmamalıdır.
Okumaya devam et...
Vajinismus, cinsel birleşmenin istenildiği biçimde gerçekleşememesi yahut ağrılı/acılı bir biçimde gerçekleşmesidir. Münasebetin ve evliliğin temel ilkel dürtüsünde yaşanan bu aksama hem bayanın tıpkı vakitte erkeğin ruhsal ve sosyolojik olarak olumsuz etkilenmesine yol açar.
Bilhassa vajinismusla tanışan çiftlerin bu semptomların yalnızca kendilerine has olduğunu düşünmek ve ferdî olarak algılamak birinci reaksiyonlar içindedır. Vajinismusun en sık rastlanılan cinsel fonksiyon bozukluklarından olduğunu bilmeyen çiftler için sorgulanan birinci bahis kendi cinsel kimlikleridir. Erkek eş kendini ve eşinin hislerini sorgulamaya başlar. Yetersiz, eşinin kendisini yeteri kadar sevmediği hissine kapılabilmektedir. Bu durum kırgınlık ve öfkeyi birlikteinde getirebilmektedir. Bayan eşte ise eksiklik, utanç, beceriksizlik, mahcubiyet hisleri kendini göstermeye başlar. Eşe karşı hissedilen bu yetersizlik duygusu ve mahcubiyet kişiliği sindiren ve pasifize eden bir duyguyu ortaya çıkarabilmektedir. Eşinin cinsel isteğini tatmin edemeyen bayan için vajinismus, aldatılma korkusunu da ortaya çıkarabilmektedir. Bu manada yıpratıcı bir müddetcin de sinyali verilmiş olur.
Bayan kimliğini zedeleyen ve özgüven eksikliğine yol açan vajinismus daha da ilerleyen vakit içinderda toplumsal kısıtlamaları da birlikteinde getirebilmektedir. Evlilik mühleti uzadıkça toplumsal baskılar çocuk sahibi olunması istikametinde artar. çabucak hemen ilgi etabını gerçekleştirememiş çiftler için bu baskı çok yıpratıcı olabilmektedir. Bu beklentilere maruz kalmamak için vajinismus çiftlerinin vakit içerisinde kendi kabuklarına çekildikleri gözlemlenmektedir.
Tedavi ertelendikçe bu sıkıntılar giderek daha da kemikleşir ve evlilik münasebetleri ziyan görmeye başlar. Evliliğin yanı sıra ferdi yıpranmalar da kelam konusu olmaktadır. Tüm bu yaşanılan aksilikler uzun vadede önemli yaralar açabilmektedir. Bu niçinle epey kısa müddette ve kalıcı olarak tedavi edilebilen vajinismusla yüzleşmek ve ortadan büsbütün kaldırmak mümkün olduğu unutulmamalıdır.
Okumaya devam et...