İSTANBUL (İGFA) – Kozmetik sanayisinde Yeşil Dönüşüm temasını bahis alan ve televizyoncu Merve Yıldırım’ın moderatörlüğünde gerçekleşen oturumda; KÜAD İdare Konseyi Lideri Levent Kahrıman, KÜAD Kongre Lideri Fuat Arslan, KÜAD Lider Yardımcısı Bülent Konca ve KÜAD İdare Şurası Üyesi Belgin Sile konuşmacı olarak yer aldı. ,
KÜAD İdare Lideri Levent Kahrıman, Kozmetik Üreticileri ve Araştırmacıları Derneği’nin kozmetik stratejisinin belirlenmesi açısından kıymetli bir yere sahip olduğunu vurgulayarak “Özellikle Amerika’da sinemanın gelişmesiyle dünyada kozmetik sanayisi patladı. Ortadoğu’da ve Avrupa’da kelam sahibi olmuş şampuanlarla kremlerle üretim yapmış bir kozmetik sanayimiz var. Şu an ülkemizde yaklaşık 3600 üzerinde üretim yeri ve 50.000’in üzerinde tescillenmiş marka insan kaynağı ile dünyada ve ülkemizde sağlıklı üretimin vurgusudur. Bizim KÜAD olarak yapmaya çalıştığımız; Türkiye’nin kozmetik stratejisini oluşturmak. Bizim ülkemiz aslında kültürler mirası ülkesidir. Binlerce yıllık medeniyetlere eşlik etmiş topraklardır. Bizde çağdaş dünyada sürdürülebilir olan mirası kültürel mirasla birleştirmek istedik. Biz buna etno kozmetik diyoruz aslında. Türkiye’de insanlara bu farkındalığı, bu mirası nasıl oluşturabiliriz diye uğraşıyoruz. Eko dizaynı bizim ülkemiz yapmaya fazlaca yatkın. Biz bunları bir sentez halinde sunmaya çalışıyoruz. Bundan kaynaklı ziraî miras standımız var. Bu stant de ilham verici olacak” dedi.
KÜAD Kongre Lideri Fuat Arslan, kozmetik kesiminin dünyada ve ülkemizde epeyce büyük bir potansiyele sahip olduğunu lisana getirerek “Biz bugün kozmetik kesimi olarak 198 ülkeye ihracat yapıyoruz. Bilhassa son periyotta cilt bakım mamüllerine ilgide bundan evvelki yıla bakılırsa yüzde 16’lık bir artış oldu. Türkiye’deki kozmetik ihracatımız ithalatımızın önünde. Başka taraftan da kozmetik manasında Türkiye bir üretim üssü pozisyonunda. Yeşil mutabakat dünyadaki en şimdiki konulardan bir tanesi. Biz ülke olarak epeyce süratli aksiyon alabilen bir ülkeyiz. 2030 yılında yüzde 50, 2050 yılında ise yüzde 0 oranında karbon salınımı azaltma çalışmaları var. ötürüsıyla buna göre yapılması gereken işler var. Biz dal olarak bunları kaldırabilecek potansiyele sahibiz. Bugünkü gayemizde kongrede bu şuuru oluşturmak. Bir dönüşüm yaşanıyor. ötürüsıyla sürdürülebilir bir ihracat için klasik modelden uzaklaşarak daha döngüsel bir modele geçmek gerekiyor . Biz de kongrenin ana temasını yeşil mutabakat olarak belirledik. Kongrede bu yıl yüzde 60 oranında bir büyüme gerçekleştirdik. Yerli hammadde ve yerli ambalaj üretim noktasında bizim bir an evvel planlamalar yapmamız gerekiyor.” diye konuştu.
KÜAD İdare Lideri Levent Kahrıman, Kozmetik Üreticileri ve Araştırmacıları Derneği’nin kozmetik stratejisinin belirlenmesi açısından kıymetli bir yere sahip olduğunu vurgulayarak “Özellikle Amerika’da sinemanın gelişmesiyle dünyada kozmetik sanayisi patladı. Ortadoğu’da ve Avrupa’da kelam sahibi olmuş şampuanlarla kremlerle üretim yapmış bir kozmetik sanayimiz var. Şu an ülkemizde yaklaşık 3600 üzerinde üretim yeri ve 50.000’in üzerinde tescillenmiş marka insan kaynağı ile dünyada ve ülkemizde sağlıklı üretimin vurgusudur. Bizim KÜAD olarak yapmaya çalıştığımız; Türkiye’nin kozmetik stratejisini oluşturmak. Bizim ülkemiz aslında kültürler mirası ülkesidir. Binlerce yıllık medeniyetlere eşlik etmiş topraklardır. Bizde çağdaş dünyada sürdürülebilir olan mirası kültürel mirasla birleştirmek istedik. Biz buna etno kozmetik diyoruz aslında. Türkiye’de insanlara bu farkındalığı, bu mirası nasıl oluşturabiliriz diye uğraşıyoruz. Eko dizaynı bizim ülkemiz yapmaya fazlaca yatkın. Biz bunları bir sentez halinde sunmaya çalışıyoruz. Bundan kaynaklı ziraî miras standımız var. Bu stant de ilham verici olacak” dedi.
KÜAD Kongre Lideri Fuat Arslan, kozmetik kesiminin dünyada ve ülkemizde epeyce büyük bir potansiyele sahip olduğunu lisana getirerek “Biz bugün kozmetik kesimi olarak 198 ülkeye ihracat yapıyoruz. Bilhassa son periyotta cilt bakım mamüllerine ilgide bundan evvelki yıla bakılırsa yüzde 16’lık bir artış oldu. Türkiye’deki kozmetik ihracatımız ithalatımızın önünde. Başka taraftan da kozmetik manasında Türkiye bir üretim üssü pozisyonunda. Yeşil mutabakat dünyadaki en şimdiki konulardan bir tanesi. Biz ülke olarak epeyce süratli aksiyon alabilen bir ülkeyiz. 2030 yılında yüzde 50, 2050 yılında ise yüzde 0 oranında karbon salınımı azaltma çalışmaları var. ötürüsıyla buna göre yapılması gereken işler var. Biz dal olarak bunları kaldırabilecek potansiyele sahibiz. Bugünkü gayemizde kongrede bu şuuru oluşturmak. Bir dönüşüm yaşanıyor. ötürüsıyla sürdürülebilir bir ihracat için klasik modelden uzaklaşarak daha döngüsel bir modele geçmek gerekiyor . Biz de kongrenin ana temasını yeşil mutabakat olarak belirledik. Kongrede bu yıl yüzde 60 oranında bir büyüme gerçekleştirdik. Yerli hammadde ve yerli ambalaj üretim noktasında bizim bir an evvel planlamalar yapmamız gerekiyor.” diye konuştu.