İnsanların hayat usulünü, hayattan beklentilerini ve hayat kalitesini belirleyen ögelerin en başında aile, partner ve toplumsal etraf geliyor. Aileyle kurulan ilginin niteliğinin, niceliğinin ve yapısının şahıslar üzerinde tesirlere niye olduğunu belirten Anadolu Sıhhat Merkezi Uzman Psikolog Selin Karabulut “kuvvetli aile bağları olan bireylerin kanser üzere hastalıkların tedavisinde olumlu tesirleri olduğunu ve ailesiyle birebir sofrada günde en az bir defa yemek yiyen bireylerin daha sağlıklı beslendiklerini gösteren araştırmalar var” açıklamasında bulundu.
Ailesini kendi özel hayatının içine katan, aileleriyle birlikte yaşayan bireylerin aile normlarının şahısların kendi normları haline gelme ihtimalinin daha yüksek olduğunu belirten Anadolu Sıhhat Merkezi Uzman Psikolog Selin Karabulut “Yapılan araştırmalarn bir kısmı bilhassa 50-80 yaş aralığındaki bireylerin aile bağlarının ve toplumsal hayatın ortasında olmanın insanı hem daha keyifli kıldığını birebir vakitte daha uzun bir ömür getirdiğini gösteriyor. “Aile bağı” denilen şeyin, yani aile saydığın bireylerle kurduğun münasebetin, bağlı oluşun nasıl algılandığı da tesirli pek olağan ki. Bu şahısların bilhassa ailelerinden karşılıklı olarak takviye beklentileri çok yüksek. Bu yüzden güç durumda kaldıklarında dayanak olunacağı hissi onlara yardım ediyor, çaresizlik ve güçsüzlük hislerini minimize ediyor, sorumluluk ve pahalı olma hislerini bakılırsace arttırıyor” dedi.
Aileyle birebir sofrada yemek yiyen bireyler daha sağlıklı besleniyor
Amerika’da 2016 yılında yapılan bir araştırmaya nazaran ailesiyle birebir sofrada günde en az bir kere yemek yiyen bireylerin, daha sağlıklı beslendiklerini gösterdiğine değinen Uzman Psikolog Selin Karabulut “bir daha tıpkı araştırmada keyifli evliliği olanların, daha fazla antrenman yapma eğiliminde oldukları bulunmuş. kuvvetli aile bağları olan bireylerin kanser üzere hastalıklara yakalanma oranının daha düşük olduğunu söyleyen araştırmalar da mevcut” biçiminde konuştu.
Evliliğin yahut bekarlığın memnunluk getirdiği gerçek değil
Evlilik ve bekarlık kavramlarının tarifi, bakış açısı, beklentiler ve durumdan yarar ile alakalı geniş bir mevzu olduğunu söyleyen Uzman Psikolog Selin Karabulut, evliliğin daha keyifli ve daha uzun bir ömür getirdiğini söyleyen çalışmaların olduğunu fakat bu mevzuyu sınırlamanın hakikat olmadığını belirtti. Karabulut “Bir araştırmaya göre de doğum yapan bayanların kanser, kaza ya da kan sirkülasyonuyla ilgili hastalıklardan erken ölme risklerinin dört kat daha az olduğu bildiriliyor. Anne olma durumu, bebeği muhafaza içgüdüsünü harekete geçirerek daha dikkatli yaşamayı birlikteinde getirebiliyor. Annelik denilen şey aslında bayan anne olsa da olmasa da genetik kodlamasında var olan bir güdü. Doğum yapmak bunu güçlendiriyor, artırıyor. Bilhassa de risk hesaplama, tedbir alma ve şefkat konusunda kuvvetli oluşları kazadan ölme riskinin azalmasını artıran sebeplerden olabilir.
Kardeşiyle yakın münasebette olan bireylerin depresyona girme riski daha az
Kardeşi olan çocukların hali hazırda bir oyun arkadaşı, bir sırdaşı, bir rakibinin olduğunu ve bu durumun onu öteki yaşıtlarından avantajlı kıldığını vurgulayan Uzman Psikolog Selin Karabulut “Onlar okula başlamadan evvel toplumsallaşmayı, arbede etmeyi, sorun çözmeyi öğrenmişlerdir bile. İlaveten, yapılan birtakım araştırmalar kız ya da erkek kardeşiyle olumlu alakalar geliştiren bireylerin depresyona girme riskini azalttığını gösterir nitelikte. Bu bireylerin yalnızlık hissi, sevilmezlik ve güvensizlik hislerini geliştirmeye daha az yatkın oldukları da görülüyor” dedi.
Aile ortasında ülkü bağlantı için şayet olmazsa olmazlar
Anne: Hayata karşı inançlı duruşumuz
Baba: Gücümüzdür, kuvvetli oluşumuz
Kardeş: Ortağımız
Büyükanne: Geçmişimiz
Büyükbaba: Kökümüz
Eş: Sevinçlerimiz ve korkularımız
Evlat: Beklentilerimiz
Okumaya devam et...
Ailesini kendi özel hayatının içine katan, aileleriyle birlikte yaşayan bireylerin aile normlarının şahısların kendi normları haline gelme ihtimalinin daha yüksek olduğunu belirten Anadolu Sıhhat Merkezi Uzman Psikolog Selin Karabulut “Yapılan araştırmalarn bir kısmı bilhassa 50-80 yaş aralığındaki bireylerin aile bağlarının ve toplumsal hayatın ortasında olmanın insanı hem daha keyifli kıldığını birebir vakitte daha uzun bir ömür getirdiğini gösteriyor. “Aile bağı” denilen şeyin, yani aile saydığın bireylerle kurduğun münasebetin, bağlı oluşun nasıl algılandığı da tesirli pek olağan ki. Bu şahısların bilhassa ailelerinden karşılıklı olarak takviye beklentileri çok yüksek. Bu yüzden güç durumda kaldıklarında dayanak olunacağı hissi onlara yardım ediyor, çaresizlik ve güçsüzlük hislerini minimize ediyor, sorumluluk ve pahalı olma hislerini bakılırsace arttırıyor” dedi.
Aileyle birebir sofrada yemek yiyen bireyler daha sağlıklı besleniyor
Amerika’da 2016 yılında yapılan bir araştırmaya nazaran ailesiyle birebir sofrada günde en az bir kere yemek yiyen bireylerin, daha sağlıklı beslendiklerini gösterdiğine değinen Uzman Psikolog Selin Karabulut “bir daha tıpkı araştırmada keyifli evliliği olanların, daha fazla antrenman yapma eğiliminde oldukları bulunmuş. kuvvetli aile bağları olan bireylerin kanser üzere hastalıklara yakalanma oranının daha düşük olduğunu söyleyen araştırmalar da mevcut” biçiminde konuştu.
Evliliğin yahut bekarlığın memnunluk getirdiği gerçek değil
Evlilik ve bekarlık kavramlarının tarifi, bakış açısı, beklentiler ve durumdan yarar ile alakalı geniş bir mevzu olduğunu söyleyen Uzman Psikolog Selin Karabulut, evliliğin daha keyifli ve daha uzun bir ömür getirdiğini söyleyen çalışmaların olduğunu fakat bu mevzuyu sınırlamanın hakikat olmadığını belirtti. Karabulut “Bir araştırmaya göre de doğum yapan bayanların kanser, kaza ya da kan sirkülasyonuyla ilgili hastalıklardan erken ölme risklerinin dört kat daha az olduğu bildiriliyor. Anne olma durumu, bebeği muhafaza içgüdüsünü harekete geçirerek daha dikkatli yaşamayı birlikteinde getirebiliyor. Annelik denilen şey aslında bayan anne olsa da olmasa da genetik kodlamasında var olan bir güdü. Doğum yapmak bunu güçlendiriyor, artırıyor. Bilhassa de risk hesaplama, tedbir alma ve şefkat konusunda kuvvetli oluşları kazadan ölme riskinin azalmasını artıran sebeplerden olabilir.
Kardeşiyle yakın münasebette olan bireylerin depresyona girme riski daha az
Kardeşi olan çocukların hali hazırda bir oyun arkadaşı, bir sırdaşı, bir rakibinin olduğunu ve bu durumun onu öteki yaşıtlarından avantajlı kıldığını vurgulayan Uzman Psikolog Selin Karabulut “Onlar okula başlamadan evvel toplumsallaşmayı, arbede etmeyi, sorun çözmeyi öğrenmişlerdir bile. İlaveten, yapılan birtakım araştırmalar kız ya da erkek kardeşiyle olumlu alakalar geliştiren bireylerin depresyona girme riskini azalttığını gösterir nitelikte. Bu bireylerin yalnızlık hissi, sevilmezlik ve güvensizlik hislerini geliştirmeye daha az yatkın oldukları da görülüyor” dedi.
Aile ortasında ülkü bağlantı için şayet olmazsa olmazlar
- Açık, dürüst ve samimi bağlantı ortasında olmak
- Bir şeyi mecbur olduğunuz için değil içinizden geldiği için yapmak
- Özel günleri mazeret ederek bir ortaya gelmek için fırsat yaratmak
- Aile de olsak her insanın kendi özel ömrü olduğunu bilmek ve bunu kabullenmek
- Özel yaşantıya ve alınan kararlara hürmet göstermek
- Sevgi, ilgi ve alakayı en yakınlarımızdan esirgememek
- Kapris ve sitemlerden uzak durmak
Anne: Hayata karşı inançlı duruşumuz
Baba: Gücümüzdür, kuvvetli oluşumuz
Kardeş: Ortağımız
Büyükanne: Geçmişimiz
Büyükbaba: Kökümüz
Eş: Sevinçlerimiz ve korkularımız
Evlat: Beklentilerimiz
Okumaya devam et...