Seçilmiş travma ve travmanın kuşaklar ortası aktarımı
Seçilmiş bir travma (Volkan,1987, 2004, 2006), büyük bir kümenin tarihinde, kümenin düşmanların elinde feci bir kayıp, aşağılanma ve çaresizlik yaşadığı bir olayın ortak zihinsel temsilidir. Bir mağdur kümenin üyeleri bu çeşit kayıpların yasını tutamadıklarında ve aşağılanmalarını ve çaresizliklerini bilakis çeviremedikleri vakit, incinmiş benliklerinin imajlarını ve tamamlanması gereken ruhsal nazaranvleri yavrularına aktarırlar. Bu süreç “travmanın jenerasyonlar ortası aktarımı” olarak bilinir (Volkan, Ast ve Greer, 2001). Aktarılan tüm bu çeşit imgeler ve bakılırsavler tıpkı tarihi olaya göndermeler içerir ve on yıllar geçtikçe bu olayın zihinsel temsili büyük kümedeki tüm bireyleri birbirine bağlar. bu biçimdece olayın zihinsel temsili, değerli bir büyük küme kimliği belirteci olarak ortaya çıkar.
Seçilmiş bir travma, büyük bir kümenin yas sürecinin “bulaşmasını” yansıtır ve bir daha aktifleştirilmesi, büyük bir kümenin üyelerini birbirine bağlamaya hizmet eder. Bu çeşit bir bir daha aktifleştirme, siyasi liderlik tarafınca, kimileri ölümcül ve habis olan yeni kitlesel toplumsal hareketleri teşvik etmek için kullanılabilir.
Sosyal nörobilim alanında toplumsal psikolojide son senelerda fMRI ile yapılan beyin araştırmaları küme içi davranışları beyinsel perspektiften söz etmektedir. Bu çalışmalarda dışımızdakilerin davranışlarını taklit ederken beyindeki ayna nöron sistemi harekete geçmektedir. Ayna nöron sistemi hem de his sistemi ve yürütücü bellek ile bir arada çalışıyor olması küme ortasındaki bireyin neyi yahut kimi taklit etmemiz gerektiği konusunu bu sistemlerin idaresine vermektedir. Muhakkak bir duruma, hadise üzerine oluşacak hal ve davranışlar bir mantıksal yaklaşımla süreçten geçmektedir. tıpkı vakitte bu sistemler meydana gelen olayla geçmişte karşılaşılan, tecrübelenmiş olan tehlike algısı tetiklemiş birtakım olumsuz olaylar içinde bir ilişki kuruyorsa, bu durumda o kişi ya da o küme, kelamda herkes için birebir nesnellikte ve etikte olması gerekli olaylara farklı etik ve algılama perspektifinden yaklaşmaktadır. Bu kümeler milletlerarası, etnik, dinî, ulusal yahut politik kümeler olabilmektedir. Özetle kıymetli olanın bir olayın farklı kümeler için tabir ettiği mana olacağı belirtilmiştir (Elster, 1993).
Okumaya devam et...
Seçilmiş bir travma (Volkan,1987, 2004, 2006), büyük bir kümenin tarihinde, kümenin düşmanların elinde feci bir kayıp, aşağılanma ve çaresizlik yaşadığı bir olayın ortak zihinsel temsilidir. Bir mağdur kümenin üyeleri bu çeşit kayıpların yasını tutamadıklarında ve aşağılanmalarını ve çaresizliklerini bilakis çeviremedikleri vakit, incinmiş benliklerinin imajlarını ve tamamlanması gereken ruhsal nazaranvleri yavrularına aktarırlar. Bu süreç “travmanın jenerasyonlar ortası aktarımı” olarak bilinir (Volkan, Ast ve Greer, 2001). Aktarılan tüm bu çeşit imgeler ve bakılırsavler tıpkı tarihi olaya göndermeler içerir ve on yıllar geçtikçe bu olayın zihinsel temsili büyük kümedeki tüm bireyleri birbirine bağlar. bu biçimdece olayın zihinsel temsili, değerli bir büyük küme kimliği belirteci olarak ortaya çıkar.
Seçilmiş bir travma, büyük bir kümenin yas sürecinin “bulaşmasını” yansıtır ve bir daha aktifleştirilmesi, büyük bir kümenin üyelerini birbirine bağlamaya hizmet eder. Bu çeşit bir bir daha aktifleştirme, siyasi liderlik tarafınca, kimileri ölümcül ve habis olan yeni kitlesel toplumsal hareketleri teşvik etmek için kullanılabilir.
Sosyal nörobilim alanında toplumsal psikolojide son senelerda fMRI ile yapılan beyin araştırmaları küme içi davranışları beyinsel perspektiften söz etmektedir. Bu çalışmalarda dışımızdakilerin davranışlarını taklit ederken beyindeki ayna nöron sistemi harekete geçmektedir. Ayna nöron sistemi hem de his sistemi ve yürütücü bellek ile bir arada çalışıyor olması küme ortasındaki bireyin neyi yahut kimi taklit etmemiz gerektiği konusunu bu sistemlerin idaresine vermektedir. Muhakkak bir duruma, hadise üzerine oluşacak hal ve davranışlar bir mantıksal yaklaşımla süreçten geçmektedir. tıpkı vakitte bu sistemler meydana gelen olayla geçmişte karşılaşılan, tecrübelenmiş olan tehlike algısı tetiklemiş birtakım olumsuz olaylar içinde bir ilişki kuruyorsa, bu durumda o kişi ya da o küme, kelamda herkes için birebir nesnellikte ve etikte olması gerekli olaylara farklı etik ve algılama perspektifinden yaklaşmaktadır. Bu kümeler milletlerarası, etnik, dinî, ulusal yahut politik kümeler olabilmektedir. Özetle kıymetli olanın bir olayın farklı kümeler için tabir ettiği mana olacağı belirtilmiştir (Elster, 1993).
Okumaya devam et...